Dört yıl kadar süren davaya konu olay 23 Mayıs 2012’de ortaya çıktı. Hastanede görevli personel Yalçın Gül, morg biriminde görevli kadın personel P. M., soyunma odası olarak kullandıkları odanın yangın söndürücü kısmına gizli kamera konulduğunu tespit etti. İki çalışan bu durumu tutanak altına aldı ve Yalçın Gül, bağlı bulunduğu sendikanın yöneticisine durumu haberdar etti. Yapılan incelemede, soyunma odasının yanı sıra, koridoru görebilecek bir yere de gizli kamera konulduğu anlaşıldı.
SARILMA GÖRÜNTÜSÜ İŞİNDEN ETTİ
Konu ile ilgili tartışmalar ortaya çıkınca, gizli kamera kaydı nedeni ile bir personelin işine son verildiği anlaşıldı. Üniversite yönetimi, soyunma odasına, C.B. isimli bir personelin, morg biriminde görevli P.M’ye sarıldığını tespit etti. C.B. hastaneye çağrıldı ve CD’deki görüntü kendisine izletildi. Bu kayıt sonrası C.B’nin işine son verildi. Ancak, esas sıkıntıyı ise P.M. yaşadı. Olayın duyulmasından sonra P.M. hastanedeki bazı kişiler tarafından rahatsız edilmeye başlandı. Evli olan P.M., yaşadıkları nedeni ile intihargirişiminde bulundu.
‘ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL’
Gizli kamera ile kayıt alındığını ortaya çıkaran sendika temsilcisi Yalçın Gül ise konuyu yargıya taşıdı. Yürütülen soruşturma sonrası Başhekim Nazım Mutlu, hastane müdürü Öznur Gezer ve güvenlik sorumlusu Yunus Taş hakkında, ‘özel hayatın gizliliğini’ ihlal suçlaması ile dava açıldı.
MAHKEME, RAPOR HAZIRLATTI
Dava Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda, personelin soyunma odası olarak kullandığı yerin, özel alan olduğu yönünde görüş belirtildi.
ORASI ÖZEL ALAN DEĞİL
Sanıklar ise, duruşmalarda yaptıkları savunmalarda, anılan yerin özel alan olmadığını kamusal alan olduğunu vurgu yaptı. Başhekim Nazım Mutlu, anılan gizli kameraların, hastane binasının yapım sürecinde planlandığını ve bu kameraların o aşamada konulduğunu kaydetti. Sanık Yunus Taş ise hastane genelinde 144 kamera olduğunu, bunların güvenlik amaçlı konulduğunu kaydetti.
O KAYITLAR NERDE KULLANILDI
Mahkeme, 7’inci duruşmanın yapıldığı 11 Temmuz’da kararını verdi. Karar duruşmasında söz alan Yalçın Gül’ün avukatı Gül Esen Mirkelam, müvekkili Gül’ün yanı sıra, C.B. ve P.M.’nin de özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiğini vurguladı. Yönetmeliklerle özgürlüklerin sınırlanamayacağını aktaran Mirkelam, gizli kamera kayıtlarının şantaj amaçlı kullanıldığını savundu.
ÜÇ SANIK DA CEZA ALDI
Mahkeme, sanıkların, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlediklerine hükmetti. Her üç sanık için de 1’er yıl 8’er ay hapis cezası verildi. Mahkeme bu cezalar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verdi. Her üç sanık da 5 yıl sür ile denetime tabi tutuldu.