HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Şanlıurfa milletvekilleriyle Suruç ilçesindeki sınır hattına gelerek incelemelerde bulundu. Daha sonra sınır hattındaki Büyük Kendirci Mahallesi yakınındaki alanda gazetecilere açıklama yaptı.
Sınırın diğer tarafında barbarlık ve katliamların yaşandığını belirten Yüksekdağ, "Kısa bir süre önce insanlık düşmanı barbar çeteler tarafından gerçekleştirilen saldırıda 150 canımızı şehadete uğurladık. Bugün burada onların anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Yitirdiğimiz 150 canımız bizim onurumuz, bizim sözümüz ve bizim kazanma azmimizdir. Fakat bu sınırın ötesinde bizlere katliamcılığı, saldırganlığı dayatanlar, bizim dün olduğu gibi bugün de mücadele edeceğimiz, alt edeceğimiz insanlık dışı güçlerdir" diye konuştu.
"NASIL OLSA MEHMET ÇOK"
IŞİD'in siyasi iktidar tarafından beslendiğini ileri süren Yüksekdağ, bunu defalarca kanıtlanmasına rağmen siyasi iktidarın mesafe almadığını anlattı. Yüksekdağ, "Türkiye sınırında Kürt koridoru oluşturuluyor. Bunun karşısında Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesi şart diyorlar. Bunu siyasi iktidar anlayışı çizgisi, savaş çığırtkanlığı olarak dile getiriliyor. Nasıl olsa Türkiye'de Mehmet çok. Bu Mehmetlerin askerde, savaşta harcanması onların umurunda değil. Yıllar boyunca Türkiye'de iç savaşa sebebiyet vererek Türk- Kürt, Ahmet- Mehmet'lerimizin canını kaybetmesine, yaşamını kaybetmesine sebep veren zihniyet, bu savaş çığırtkanlığı zihniyettir. Suriye'ye işgal planının zeminini hazırlamaya çalışıyorlar. Artık bu halkın yakasından düşün" açıklamasında bulundu.
"BARIŞ VARSA BU KÜRTLER SAYESİNDE OLMUŞTUR"
Yüksekdağ, Türkiye'de 3 yıldan bu yana savaş siyasetini dayatan bir siyasi iktidara karşı her şeye rağmen "barış dediklerini" belirterek,konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye'de bir parça olsun iç barış varsa, bugün Türkiye savaştan kaçan mültecileri içerisine alabilecek bir ülke durumundaysa emin olun bu barış için direnen ve barıştan vazgeçmeyen Kürtler sayesinde olmuştur. Halkların Demokratik Partisi, bu barışa inananlar sayesinde olmuştur. Biz bunu halkımızın ve kimsenin başına kakmadık, bununla övünmedik, görevimizi yaptık sadece ama artık bir siyasi iktidar da görevini yapmak zorunda. Şimdi sıra geldi Rojava, Suriye sınırına. Siyasi iktidar içte çatışma ve savaş siyasetini tutturamayacağını anladı şimdi Suriye'ye oynuyor, Rojava'ya oynuyor. 7 Haziran'da yaşadığı yenilginin, hezimetin acısını bir savaş, bir çatışma çıkararak üzerinden atmaya çalışıyor. Halklarımızın yaşamıyla, barışıyla, geleceğiyle oynamaya kimsenin ama kimsenin hakkı yoktur."
Türkiye'nin Suriye sınırında düne kadar birbirine düşürülmek istenen halkların, Kürt gruplar tarafından kardeşçe bir araya getirildiğini hatırlatan Yüksekdağ, buradaki insanların eşitlik ve kardeşlik hukuku üzerine yeni bir yaşama biçimi kurduklarını kaydetti.
KOBANİ'DEKİ BOMBALI SALDIRILAR
Kobani'de yaşanan çatışmalar nedeniyle tam olarak ölü sayısının belirlenemediğini aktaran Yüksekdağ, "Hala ölü sayısı belirlenemedi çünkü katliamın çapı oldukça ağır. Bizler bu kadar çaplı bir katliamın asla ve asla tekil bir biçimde, anlık bir biçimde gerçekleştirildiğini düşünmüyoruz. Bütün veriler kanıtlar, görgü tanıkları ve anlatımlar gösteriyor ki bu katliam günler öncesinden planlanmış, hazırlanmış ve birçok cepheden harekete geçilmiş. Kobani'ye dönük olarak iki cepheden saldırıya geçildi. Saldırının gerçekleştirildiği cephelerden biri de işte bu cephedir, Mürşitpınar hattıdır, yani Türkiye sınırıdır" diye konuştu.
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde DAEŞ'in kampına dönüştürülmüş yerleşim yerleri bulunduğunu iddia eden Figen Yüksekdağ, bu konuda polis ve savcıları göreve çağırmalarına rağmen tek bir adım atılmadığını belirterek, hükümeti eleştirdi.
BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NA ÇAĞRI
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrıda bulunan Yüksekdağ, şunları söyledi:
"Birinci derecede birinci parti sizsiniz. Şu an oluşturulacak koalisyonda da en etkili rolü alabilecek yine sizsiniz. Eğer bu çeteleri desteklemiyorsanız, eğer arkalarında durmuyorsanız, hani her gün kadını çoluğu çocuğu, yaşlıyı, genci toplayıp karakola dolduruyorsunuz ya bir tane IŞID elamanına karşı bir operasyon gerçekleştirin, bir sorumlunun açığa çıkarıldığını görelim, sizin bu iddialarınıza inanalım. Aksi durumda siyasi iktidarın IŞID'i desteklemiyoruz iddialarının hiçbirisi bizim nezdimizde geçerli değildir. Bu iddialar yok hükmündedir."