Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü darbe soruşturması kapsamında, FETÖ’nün ‘mahrem yapılanma’ olarak adlandırdığı askeri yapılanmasını yöneten imamlar da bir bir deşifre oluyor. FETÖ’cü subayların ifadelerinden yola çıkan savcılık, çok önemli bir isme daha ulaştı.
DARBECİ PİLOTUN İFADESİNDEN ÇIKTI
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre 15 Temmuz gecesi Ankara’yı bombalayan helikopterlerden birinin pilotu olan itirafçı Yarbay İlkay Ateş, mahkemedeki sorgusunda, Harp Okulu’nu bitirdikten sonra önce Kara Havacılık Okulu’na, ardından pilotaj kursuna başladığını, bu arada bir örgüt abisinin kendisini Sadullah A. ve Taner K. isimli subaylarla tanıştırdığını söyledi. Daha sonra A. ve K. ile beraber eve çıktıklarını, K. evlenip yanlarından ayrıldıktan sonra da A. ile aynı evde kalmaya devam ettiklerini ifade eden Ateş, görüştükleri Cemaat abisinin kendilerine kurmaylık sınavına çalışmaları için CD’ler verdiğini kaydetti.Ateş, ifadesine şöyle devam etti: “Sadullah da evleneceğini söyleyince beni Nevzat isimli, bir dershanede müdür yardımcılığı yapan kişiye devrettiler. Sadullah evlendi. Ardından biz TRT’de çalışan Cüneyt kod adlı birine gidip gelmeye başladık. Bu arada Nevzat ile de görüşüyorduk. Ben evde yalnız kalmaya başladım. Beni daha sonra Ankara’ya tayin olan Gökhan çiçek ile tanıştırdılar. Kendisi kara pilot binbaşı olarak görev yapıyordu. Onun abisi de kurmay subaylara abilik yapmaktadır. Gökhan Çiçek’in abisinin adını bilmiyorum ancak kurmaylara abilik yaptığını biliyorum. Yurtdışına kaçtığını düşünüyorum. Zaten eşinin de kendisinin de büyük hazırlığı vardı.”Bu ifade üzerine araştırma yapan savcılık, Binbaşı Gökhan Çiçek’in abisinin Akıncı Üssü’nde yakalanan Hakan Çiçek olduğunu tespit etti. Çiçek hakkındaki dosyanın, Akıncı Üssü’nde yakalandıktan sonra skandal biçimde serbest bırakılan ve kayıplara karışan FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz dosyasıyla birlikte yürütüldüğü öğrenildi.
ÖĞRENCİSİNİN İSMİNİ BİLE SÖYLEYEMEDİ
Darbe girişimi soruşturması kapsamında Akıncı Üssü’nde yakalandıktan sonra tutuklanan Hakan Çiçek, savcılık ifadesinde, darbe girişiminin yapıldığı cuma günü Albay Ahmet Özçetin tarafından “Sosyal etkinlik var” denilerek üsse davet edildiğini söylemişti. Çiçek, şu savunmayı yapmıştı: “Okuldan öğrencilerimizin velisi olan Albay Ahmet Özçetin, beni cuma günü akşam 20.30 sıralarında sosyal etkinlik için Akıncı Üssü’ne davet etti, gittim. Ben gittikten birkaç dakika sonra askeri hareketlilik başladı ve çıkamadım. Sabah 08.00 sularında çitten atlayıp kaçanları gördüm. Ben de beton duvardan atlayıp köye doğru yürümeye başladım. Jandarma görevlileri yakaladı. Akıncı Üssü’nde rütbeli ya da sivil, Ahmet Özçetin Albay dışında kimseyle tanışmıyordum. FETÖ üyesi değilim. Gülen’i tanımam.” Çiçek, öğrencisinin ismi sorulduğunda ise yanıt veremedi.
HERKES ATATÜRKÇÜ OLARAK BİLİYORDU AMA...
FETÖ’nün, örgüt bağlantısını gizlemek istediği üst düzey asker ve bürokrat çocukları için okullar kurduğu belirlenmişti. Bu okulların Ankara’da Özel Anafartalar, İstanbul’da Sirus Koleji olduğu; burada okuyan çocuklara Atatürkçü kimliği altında eğitim verildiği tespit edilmişti. Her 2 okul da darbe girişimden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılmıştı.