Harran Üniversitesi Mimari Restorasyon Programı öğrencileri, Eyyübiye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünün verdiği atölye desteğiyle Osmanlı dönemine ait Urfa motiflerini taşlara işleyerek günümüze taşıyor. Eyyübiye ilçesinde Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür ve Sanat Merkezindeki atölyede yapılan çalışmalarda, bölgeden çıkartılan kalker taşlarının üzerine Osmanlı dönemine ait motifler çizen öğrenciler, taşları keski ve çekiçlerle şekillendiriyor. Mimari Restorasyon Programı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Hülya Öztürk ile taş süsleme ustası Mesut Ohut’un direktifleri doğrultusunda çalışmalarını yürüten öğrenciler, yaptıkları motiflerle hem üniversite eğitimlerini görüyor, hem de tarihi gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.
ÖĞRENCİLER KALICI ESERLER BIRAKIYOR
Öğrencilerin Şanlıurfa’dan ayrıldıktan sonra geride kalıcı eserler bırakacağına dikkat çeken Harran Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Programı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Öztürk, "Urfa’daki geleneksel mimaride kullanılan süsleme öğelerini öğrencilerimize çizdirip daha sonra Urfa taşına işliyoruz. Bu şekilde hem Urfa taşını değerlendirmiş oluyoruz, hem de öğrencilerimizin taş restoratörlüğü konusunda el kabiliyetlerini geliştiriyoruz. Bu bakımdan uygulamalı eğitim gerçekten de önemli. Geçtiğimiz yıl da uygulamalı eğitim yapmıştık. Eyyübiye ilçesindeki iki caminin taş süslemesini yaptık. Diğer illerden Şanlıurfa’ya gelip uygulamayı yapan öğrencilerimiz buradan gittiklerinde mutlu olarak ayrıldılar. Bu yıl da inşallah mezun olacak öğrencilerimiz, bu taştaki o kalıcı eserleri işlediklerinde mutlu olarak ayrılırlar" şeklinde konuştu.
"URFA MİMARİSİNİ TEMEL ALIYORUZ"
Taş süsleme ustası Mesut Ohut da, süsleme sanatını gelecek nesillere aktarmak istediklerini belirterek, "Bu meslek bana dededen, babadan kaldı. İşlerin öncelikle incelik kısımlarını öğrencilere aktarmaya çalışıyorum. Benim asıl alanım işleme kısmıdır. İşlemeyi olabildiğince ince detaylarıyla birlikte öğretiyoruz. Figür olarak Urfa mimarisini temel alıyoruz. Tabi bu tür incelik isteyen işler sanatçının elinde olmasıyla bitmiyor, biraz da içinde olması gerekiyor. Bu bağlamda arkadaşların da becerisi var. İnşallah öğrencilerle birlikte güzel eserler ortaya çıkaracağız. En azından bu mesleği de yarına taşımak anlamında yaşatmış oluyoruz. Geçmişte nasıl bize devredildiyse biz de gelecek nesillere inşallah aktarabiliriz. Öğrenciler işlemeyi neşeli buluyorlar. Tabii burada bir eser ortaya çıkarabilmek çok önemli. Öğrenciler de bu anlamda ortaya bir eser çıkardığında, işte bu benim eserim diyebiliyor" dedi.
"TAŞLAR ÜZERİNE TARİH İŞLİYORUZ"
Harran Üniversitesi Eyyübiye Kampüsü Mimari Restorasyon Bölümü Öğrencisi Mehmet Fatih Atan ise, "Mimari Restorasyon bölümü öğrencisiyim. Süsleme dersi için 3 gündür Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür ve Sanat Merkezindeyiz. Birçok taş üzerinde desenler yaparak, uygulamalı dersimizi gerçekleştiriyoruz. İlk olarak mimari restorasyon bölümünü seçtiğimizde taş üzerinde şekiller yapmak hiç aklımıza gelmezdi. Şimdi ise hocalarımızın eşliğinde taşların üzerinde nasıl şekil yapılır, herhangi bir restorasyon çalışmasında nasıl taşlar kullanılır, nelere dikkat edilmesi gerekiyor öğreniyoruz. Şanlıurfa’da bulunan kalker taşı üzerinde tarihi işliyoruz" diye konuştu.
(İHA)