OYAK Türkiye ekonomisinin tamamen dışa bağımlı olduğu bir alanı daha sahiplendi ve 260 milyon dolarlık yurtiçi pazarda ‘karbon siyahı üretim tesisi’ kurma çalışmalarına başladı. Dünyanın en büyük altıncı karbon siyahı üreticisi olan Tayvanlı International CSRC Investment Holdings Co. Ltd. ile ortaklık kuran OYAK, lastik sanayi başta olmak üzere kauçuk ve boya endüstrisi ile özel elektronik ürünler gibi pek çok alanda kullanılan, Türkiye’nin yıllık 220 bin tonluk yurt içi karbon siyahı ihtiyacını karşılayabilecek. İskenderun’da kurulacak olan tesis, Türkiye’deki sanayicilere hammadde tedariğinde önemli fırsatlar ve avantajlar sağlarken, ithalatı ve cari açığı azaltacak.Türkiye’nin en büyük mesleki emeklilik fonu OYAK, dünyanın en büyük altıncı karbon siyahı üreticisi olan Continental Carboun’un hakim şirketi Tayvanlı International CSRC Investment Holdings Co. Ltd. ile iş birliğiyle karbon siyahı üretim tesisi kurma çalışmalarına başladı. İskenderun’da hayata geçecek proje, yıllık 220 bin tonluk yurt içi karbon siyahı ihtiyacını karşılayabilecek. Türkiye’de araç lastiği başta olmak üzere birçok alanda kullanılan karbon siyahının, yurt içinde 260 milyon dolarlık pazar hacmi bulunuyor. Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki en büyük karbon siyahı pazarı konumunda olan Türkiye, bu yatırım sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulacak. İthalatı sıfırlayabilecek kapasitedeki proje, cari açığı azaltırken, ihracat potansiyeliyle de ülke ekonomisine ve dış ticarete katma değer sağlayacak.
"TÜRKİYE’Yİ STRATEJİK BİR NOKTAYA TAŞIYACAK”OYAK olarak stratejik sektörlerde konumlandıklarını söyleyen OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, sözlerini şu şekilde sürdürdü:“Dünyada 13,5 milyon ton taleple pazar büyüklüğü 14 milyar dolara yaklaşan karbon siyahı, Türkiye’nin yüzde yüz dışa bağımlı olduğu bir alan. Asya ve Amerika’da sekiz üretim tesisi olan, dünyanın en büyük altıncı karbon siyahı üreticisi Continental Carboun’un hakim şirketi International CSRC Investment Holdings Co. Ltd. ile yaptığımız iş birliği, ülkemize gerek yeni teknoloji kullanımı gerekse istihdam anlamında büyük bir katma değer sağlayacak. Özellikle demir çelik sektöründeki faaliyetlerimiz ile entegre hareket edeceğimiz, hızla büyüyen bu sektörde yüksek kalite performansında tesislere ihtiyaç olup, bu fabrika ortağımızın uluslararası tercübe ve bilgi birikimi ile gerek enerji gerikazanımı gerekse emisyonlar açısından ileri çevre koruma sistemleri ile donatılacak. Yerli sanayicilerimize hammadde tedariğinde önemli fırsatlar oluşturacak olması bir yana ihracat potansiyeliyle Türkiye’yi bu alanda stratejik bir noktaya taşıyacak. Stratejik sektörlerde konumlanarak ve uluslararası işbirlikleriyle küresel ekonomi dünyasındaki yerimizi güçlendiriyor, uluslararası piyasalara güven vermeye devam ediyoruz. Üyelerimizin birikimlerini doğru hamlelerle değerlendirirken, dünyanın gözdesi olan yabancı firmaları ülkemize çekerek milli ekonomiye katkı sağlamayı sürdüreceğiz.”(Vedat Kılıç/İHA)