Dr. Nuray Bingöl Birinci, ozon tedavisi hakkında bilgi vererek, “Ülkemizde uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Ozon normalde doğada da bulunan, 3 oksijen atomu içeren bir gazdır. Biz bunu cihaz sayesinde ozon gazı üretip hastalara uyguluyoruz. Hastalara bunu majör, minör ve lokal yöntemlerle uyguluyoruz. Majör dediğimiz uygulamada hastanın kanını alıp ozonla karıştırıp yine hastaya veriyoruz. Minör denilen uygulamada ise az bir miktar kan alarak bunu ozonla karıştırıp kalçadan enjekte ediyoruz. Lokal uygulamalarda da hastanın şikayetine göre bel ağrısı, omuz kireçlenmesi gibi eklem, kas içine mevzii olarak uyguluyoruz. Ozonda farklı dozlar kullanıyoruz. Bunu hastanın semptomlarına göre belirliyoruz” diye konuştu.Ozonun sağlıklı hücrelerin oksitlenmesine engelleyen 3 tane enzime sahip olduğunu belirten Birinci, “Sağlıksız ve kanserleşen hücreleri öldürürken, sağlıklı hücrelerin oksijenlenmesini artırıp onları daha iyi hale getiriyor. Anti septik, anti mikrobik özelliklere sahiptir. Bakteri, virüs ve mantarların üremesini durduruyor. Bağışıklık sistemine, hafızayı güçlendirmesinden tutun da birçok faydası vardır. Kan damarlarının temizlenmesine de yardımcı olur. Birçok iskelet ve kas sistemi hastalıklarında da kullanılabilir” dedi.Ozon tedavisinin yan etkisinin neredeyse olmadığını sözlerine ekleyen Birinci, “Birçok olumlu etkileri vardır. Doğru yöntemlerle, steril şartlarda, özellikle ozona dayanıklı malzemelerle uygulandığında neredeyse yan etkisi yoktur. Herkese uygulanabilir. Endikasyonu bu kadar geniş, her hastalıkta kullandığımız ozonu sağlıklı insanlarda da sıkça kullanıyoruz. Hiçbir sağlık sorunu olmayan birinde bağışıklık sistemini güçlendirmek, hastalıklardan korunmak, cilt ve hücrelerin yenilenmesi, gençleştirmek maksadıyla kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
Gerdek gecesi ilk bölüme damga vurdu!
2019-12-17 13:16 - Magazin