Çakmur, 74 yaşında hayatını kaybeden ABD'li efsane boksör Muhammed Ali'nin vefatının, hayatının son 30 yılında mücadele ettiği Parkinson'u tekrar gündeme getirdiğini söyledi. Kafaya alınan darbelerin hastalığa yol açtığına dair bilimsel bir verinin söz konusu olmadığına işaret eden Çakmur, "Ancak boksörlerde yıllar boyunca tekrarlayan kafa travmaları sonucunda gelişen beyin hasarına bağlı Parkinson'u andıran bulgular, yani Parkinsonizm ortaya çıkabilmektedir." dedi. Raif Çakmur, bu tablonun bunamanın da katıldığı "pugilistik demans" veya "punch-drunk" sendromu olarak da adlandırıldığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Muhammed Ali'de gelişen Parkinsonizm tablosu, bu nedenle bizim bildiğimiz ve sık gördüğümüz Parkinson'dan farklı bir tablodur. Bu hastalığın Parkinsonizm kısmından çok bunama kısmı, Muhammed Ali'nin uzun yıllar toplumdan kopmasına yol açmıştı. Hastalık yavaş ilerler. Yıllar önce beyin hücrelerindeki etkilenme başlar. Bu nedenle tek bir olayın hastalığa neden olmadığı kabul edilmektedir."
"PARKİNSON, NÜFUSU YAŞLI ÜLKELERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR"
Parkinson'un beyinde hareketlerden sorumlu hücrelerin ufak bir bölümünün hasara uğraması ve eksilmesi sonucu ortaya çıktığın vurgulayan Prof. Dr. Raif Çakmur, şunları kaydetti: "Bu hücreler bilgileri bir sinir hücresinden diğerine gönderen dopamin adı verilen kimyasal bir madde salgılar. Beyinde yeterli dopamin yapılamazsa hareket ve duruş işlevleri etkilenerek Parkinson belirtileri ortaya çıkar. Dopamin eksikliğinin temel belirtileri hareketlerde yavaşlama, hareket yeteneğinin azalması ve titremedir. Ancak titreme her hastada olmayabilir. Hastalık yavaş bir şekilde ilerler. Hastadan hastaya belirtilerin varlığı, şiddeti ve ilerleme hızı farklıdır." Çakmur, Parkinson'un ortalama 60'lı yaşlarda başladığını, hastalığın görülme sıklığının yaşla arttığından, nüfusunun çoğunluğu yaşlı olan ülkelerde daha fazla görüldüğünü anlattı. Amerika'da 65 yaşın üzerindeki her 100 kişiden birinin Parkinsonlu olduğunu ifade eden Raif Çakmur, "Dünyada 5 milyon, ülkemizde 100-150 bin civarında Parkinson hastası olduğu düşünülüyor. Yapılan çalışmalar Parkinson'un erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görüldüğünü göstermektedir." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Çakmur, Parkinson'un nörodejeneratif sorunlar içerisinde tedavisi en iyi yapılan hastalık olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi olmasa da kullanılan ilaçlar, belirtileri büyük ölçüde düzeltmekte, birçok hastanın yaşamını aktif ve üretken şekilde sürdürmesini sağlayabilmektedir. Böylece Parkinson hastalarının çoğu düzenli tedaviyle uzun yıllar mutlu olarak yaşarlar."
AA