Kitapta muhtelif ilişkiler üzerinden Türk halkının cinselliğe olan bakışı anlatılıyor. Bunlar yüzde 100 tecrübeye mi dayanıyor?
- Yüzde 99’u benim tecrübelerim. Aslına bakacak olursak bir kadının hayatının doğal akışı içinde başına gelebilecek şeyler. Onun dışında okurlarımın tecrübelerini de kattım. Ben bir blog yazarıyım, insanlar bana sevişme konusunda birçok şey gönderiyor. Az da olsa bunlardan bazı şeylere de yer verdim.
HER ŞEY BASTIRILMIŞLIKTAN
Grup seksten seks oyuncaklarına, tacizden bekâret kontrolüne yazmanın cesaret istediği pek çok konu var. Bu yüzden mi takma adla piyasada bu kitap?
- Takma isim denemez. Çünkü Galia da takma adım değil, benim adım. Bu röportajı yüz yüze değil de Skype üzerinden yapmamızın sebebi, şu an İsveç’te yaşıyor olmam. Gerçek olduğumu göstermek için bu şekilde yapmayı kabul ettim.
Açıkçası ‘Acaba bunu bir erkek yazmış olabilir mi?’ diye düşündüm bazı bölümler yüzünden. Mesela jinekoloğunuzla ilişkiniz... Bir kadının jinekoloğuna ilgi duyması gerçekçi değil. Sonuçta son derece rahatsız ve cinsiyetsiz bir ortam.
- İşin içine hormonlar girince bu sizin kontrol edebileceğiniz bir şey değil. Bu bir tek jinekoloğumla yaşadığım bir şey. Onun yaklaşımı, beni sakinleştirmeye çalışması, reaksiyonu başlatan bir durumdu. Kendi kendime gelin güvey olmadım yani. Ondan aldığım alevle yürüdüm.
Konular bir şekilde cinsellikle ilgili önyargı ve tabularımıza çıkıyor. Neden sekse karşı mesafeliyiz sizce?
- Duruş hesapta mesafeli. Öyle hikâyeler duyuyorum ki “Oha, bunlar Türkiye’de mi oluyor” diye şaşırdığım çok oluyor. Mesela grup seks, eş değiştirme çok yaygın Türkiye’de. ‘Christian Grey’ kafasında insanlar var. Kendisine seks oyuncaklarıyla dolu bir oyun odası kuran insanlarla karşılaştım. Bu hep bastırılmışlıktan kaynaklanıyor.
ORGAZM KELİMESİNDEN KORKMAYALIM
Her bölümün sonunda ‘Orgazm candır’ diye bir söylem var... Neden?
- Çünkü gerçekten candır, sadece cinsel açıdan değil, her açıdan. Hayattan zevk alma da bunun içine girer. Ben de orgazm kelimesinden korkmamamızı istiyorum. Mesela ‘Grinin 50 Tonu’ çıktı, yapılan pazarlama kampanyasıyla filan bu sado-mazo, seks oyuncakları meselesini ‘normalleştirdi’. Benim de amacım bu.
Yine kitaptan gidelim: Erkekler, Türk kızlarının yatakta kötü olduğunu iddia ediyorlar. Siz de böyle mi düşünüyor musunuz?
- Hayır. Çok ateşli olduğunu düşünüyorum. Tek problemleri bu konuda özgüven eksikliği. Çünkü erkeklerin beklentileri farklı. Adamların hayallerinde **** yıldızları var. Ekşisözlük’e girin, ‘Türk kızı’ diye bakın. Adamlar alttan girmiş üstten çıkmış. Nesin ki ne bekliyorsun? Hayatımız boyunca bir erkeğin elini tutamadıktan sonra nasıl iyi sevişelim? Aslında deriniz. Özümüzde, **** yıldızlarına kök söktürecek kadar ateşli kadınlarız.
ERKEĞİN SEVİŞMEYE BAKIŞIYLA KADININKİ FARKLI
Türk erkekleri cinsellik noktasında nerede?- Seksle tanışmaları ya genelevde birkaç saniye ya da **** yıldızı Rocco Siffredi’nin gerçekle ilişkisi olmayan maceraları. Haliyle erkeğin sevişmeye bakışıyla kadınınki çok farklı. Tabii iyi sevişenler de vardır. Ama geneline baktığımızda Türk erkeğinin seks algısı tamamen kendi çevresinde dönüyor. Zaten “Oğlum pipini göster, ne güzelmiş” diye büyütülmüş. Sevişmeye ihtiyacı yok çünkü zaten elinde penisi ve büyük egosu var. Ama bunlar iletişimle, konuşmayla halledebilecek şeyler.