Kocaeli’de yaşayan Nilüfer Akcoşkun Bozbağ, annesi vefat ettikten sonra yaptığı araştırmalarında Sadrazam Melek Mehmed Paşa’nın 6. kuşak torunu olduğunu öğrendi. Melek Mehmed Paşa’ya ait vakıflardan hak talep edebilmek için dava açan Bozbağ, yaklaşık 2 yıldır hukuk mücadelesi veriyor.
Elektrik ve İnşaat Teknikeri Nilüfer Akcoşkun Bozbağ (43), 2021 yılında annesi vefat ettikten sonra yaptığı araştırmalarında, Cumhuriyet döneminde Çeşme’de belediye başkanlığı görevini yürüten İsmail Hakkı Alca’nın anne tarafından dedesi olduğu bilgisine ulaştı. Araştırmalarını daha da derinleştiren Bozbağ, Sadrazam Melek Mehmed Paşa’nın da 6. kuşak torunu olduğunu öğrendi. Edindiği bilgiler doğrultusunda Melek Mehmed Paşa’ya ait vakıflardan hak talep edebilmek için avukatları aracılığıyla dava açan Bozbağ, yaklaşık 2 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. "Çeşme’nin ilk kurucuları olduğumuzu öğrendim"
Eşinin 2019 yılında vefat ettiğini söyleyen Nilüfer Akcoşkun Bozbağ, "Eşim vefat ettiği zaman çok zor günler yaşadım. Bunun üzerine bir tanıdığım teyzemi aradı ve durumumun kötü olduğunu söyleyerek, benimle ilgilenmesini söyledi. Teyzem de ‘İlgilenirim, İstanbul’da evlerim var. Çocuğuyla gelip kalsın ancak tek şartım tüm mal varlığından feragat edecek’ demiş. ‘Benim neyim varmış?’ diye merak ettim ve araştırmaya başladım. 2021 yılında da annem vefat ettikten sonra yavaş yavaş durumları öğrenmeye başladım. Önce teyzeme dava açtım, sonrada vakıflarımızın olduğunu öğrendim. Çeşme’nin ilk kurucuları ve üst seviyede bir aile olduğumuzu öğrendim" dedi. "Melek Mehmed Paşa’nın 6. kuşak torunuyum"
Sadrazam Melek Mehmed Paşa’nın iki evlilik yaptığını, ilk eşinin Ayşe, ikincisinin ise III. Ahmed’in kızı ve padişahın kız kardeşi Zeyneb Sultan olduğunu söyleyen Bozbağ, kendisinin Ayşe Hanım’dan 6. kuşak torunu olduğunu dile getirdi. Bozbağ, "Vakıflarla ilgili davalar açtım. Şu an davalarım devam etmektedir. Melek Mehmed Paşa vakıflarımız var. Aynı zamanda Çeşme’nin ilk belediye başkanı olan İsmail Hakkı Alca’nın da dedesinin Desterecizade Vakfı olduğunu öğrendim. Sonuç olarak 15’e yakın vakıflarımız var ama bu vakıflar Melek Mehmed Paşa hariç, diğer vakıflar mazbut vakıf ilan edilmiş. Devlet eline almış ve Cumhurbaşkanlığı arşivine koymuş" diye konuştu. "Ben o vakıfları satacak değilim"
Önce Melek Mehmed Paşa’nın kızının ismini taşıyan vakıftan hak talep edebilmek için dava açtığını belirten Nilüfer Akcoşkun Bozbağ, "Melek Mehmed Paşa Celilesi Ayşe Hanım Vakfı’nı önce alalım, sonra babasına geçiş yapalım dedik. Aşağıdan yavaş yavaş geldik. Vakıflar Müdürlüğü Melek Mehmed Paşa’nın kızı ile ilgili belgeyi bize vermek istemiyor. Çünkü Çeşme’de çok büyük arazileri var ama Vakıflar’a ait. Sonuçta ben o vakıfları satacak değilim, işleteceğiz. Vakıfların sahibiyiz, bizlere verilmesini talep ediyorum. Melek Mehmed Paşa’nın davasını henüz açmadım çünkü kızı ile ilgili açılan davada tıkanma yaşadım" şeklinde konuştu. "Annemin ve babamın bundan hiçbir şekilde haberi yoktu"
Nilüfer Akcoşkun Bozbağ, Melek Mehmed Paşa’nın Kaptan-ı Derya görevini de sürdüren değerli bir devlet adamı olduğunu belirterek, "Çok değerli bir insanmış ama ben bunu 2 sene içerisinde tesadüfen öğrendim. Maalesef ki annemin ve babamın bundan hiçbir şekilde haberi yoktu" sözlerine ekledi. Melek Mehmed Paşa kimdir?
1719 yılında doğduğu bilinen ve babası iki kez Kaptan-ı Derya görevini yürüten İzmirli Süleyman Paşa olan Melek Mehmed Paşa, III. Selim döneminde Kaptan-ı Derya, çeşitli eyaletlerde valilik ve sadrazamlık yaptı. İlerleyen yaşı dolayısıyla 19 Ekim 1794’de sadrazamlık görevinden istifa eden Melek Mehmed Paşa, istifasından 8 yıl sonra 83 yaşındayken 1802’de hayatını kaybetti.