Hazar Strateji Enstitüsü'nün araştırmasına göre son günlerde Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal gaz Boru Hattı ve Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'nı hedef alan terör saldırıları terörün bir başka yüzünü gözler önüne serdi. Artık dünyada ve Türkiye’de boru hatları, petrol rafinerileri, elektrik iletim ve dağıtım ağları sıklıkla terör saldırılarına hedef oluyor.
1990'lı yılların ortalarına kadar petrol ve doğal gaz tesislerini hedef alan saldırılar tüm saldırıların yüzde 2,5'lik bölümünü oluştururken, bu oran 2013'te yüzde 20'nin üzerine çıktı.Enerji altyapı saldırıları veri tabanı incelendiğinde,1980'den 2012 yılına kadar 9 bin 500 eylem kaydedildi. Irak, Kolombiya ve Pakistan ise sırasıyla saldırıların en çok gerçekleştiği ülkeler. TERÖR SALDIRISININ MALİYETİ 250 MİLYON DOLAR
Türkiye'de, 29 Temmuz 2015'te, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı'na düzenlenen terör saldırısının yalnızca Kuzey Irak'a maliyeti basına yansıyan rakamlara göre 250 milyon doları buldu. Ardından, ülkenin ikinci en büyük doğal gaz tedarikçisi İran'dan gelen Türkiye-İran Doğalgaz Boru Hattı'na 28 Temmuz 2015'te yapılan saldırı sonrasında ise gaz akışı bir hafta sağlanamadı. İran'dan gelen doğal gaz, 2014'te Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketiminin yüzde 18'ini karşılamıştı. Son olarak, 4 Ağustos 2015'te, 2014 verilerine göre,Türkiye'nin doğal gaz ithalatının yüzde 12,33'ünü tek başına karşılayan Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı'na yapılan saldırı da enerji arz güvenliği konusundaki endişeleri ve acil tedbirler alınması gerekliliğini yeniden gündeme taşıdı. 140 MİLYON İNSANI KARANLIKTA BIRAKAN SALDIRI Analize göre, saldırıların ağır ekonomik bilançosunun yanı sıra, enerji arz güvenliği üzerinde oluşturduğu tehdit de büyük. Pakistan'da Ocak 2015'te, elektrik iletim hatlarını hedef alan saldırıdan sonra 140 milyon insan elektriksiz kaldı.Saldırıların büyük ve çok ortaklı projeleri hedef alması ise ülkelerin yatırım güvenliği ortamını olumsuz etkiliyor, birçok kritik projenin gecikmesine neden oluyor. 2013'te Cezayir'in Amenas doğal gaz işletme tesisine yapılan saldırı 40 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken, projenin yabancı ortak personelinin çekilmesine yol açmıştı. Saldırıdan sonra tesis sınırlı üretime bir ay sonra başlayabilmiş ve bu süre içinde Cezayir'in uğradığı ekonomik zarar en az 150 milyon dolar olarak tahmin edilmişti. Analize göre, insansız hava araçları gibi ileri teknoloji ürünleri kritik enerji altyapı güvenliğinin sağlanmasında büyük role sahip, ancak yine de uzun vadede insana yapılan yatırım en etkili çözüm.Olası saldırılar için ihbarda bulunup muhtemel zararın ortaya çıkmasını ya da zararın artmasını önleyen kişiler için 'ödül mekanizması' geliştirilmesi ve kritik tesislerin yer aldığı bölge halkının bilinçlendirilmesi de insan temelli çözümler arasında.