Bayrak istenme hadisesini şehidin bir yakını vasıtasıyla daha önceden bildiğini ifade eden Öztürk, “Şehidin yakınları bayrak istemeye gelenleri terslemiş ve göndermiş. Sonra aileyi iki de bir bu konuda rahatsız edip durmuşlar. Babası en son ‘bir bayrak bu değil mi, verin’ demiş. Ancak annesi bu konuda çok gönül koymuş. Anne evde yalnızken elemanlarını göndererek aldırmış. Alma sebebi de bugün Denizli’de güreş şampiyonası var, orada eksikmiş, o yüzden almışlar. Bayrağı isteyen kişinin İl Müdürü Ahmet Altın olduğunu öğrendim. Şahitler de var, bunu inkar edebilecek pozisyonu da yok. Maalesef bu tür kişileri müdür yapıyorlar.” dedi.
BBP MKYK Üyesi Mehmet Efe ise bayrağın geri alınmasının bütün Türkiye’de ses getirmesine ve yerel ve ulusal kanallar ile gazetelerde yer almasına rağmen ilgili kurumların sessiz kalmasına tepki gösterdi. Efe, “Başka ülkelerde olsa böyle bir hadise sonrası ilgili bakan, vali müdür yetkililer istifa eder veya görevinden alınır. Ama maalesef bizde bırakın istifa veya görevden alınmayı bir soruşturma bile açılmadı. Şehit cenazelerinde ön saflarda görünmeye çalışanlar şehit anasına bir bayrağı bile çok görerek alıyor. Vicdanları sızlatan bu duruma rağmen kimsenin umurunda bile olmaması bayrağın geri alınması kadar büyük vicdansızlıktır.” diye konuştu.
Bayrağı şehit evinden aldırdığı öne sürülen Müdür Altın, Doğan Acar’ın şehit olduğu gün eve giderek baba Mehmet Acar’a sarılarak ağlamıştı. Öte yandan şehit ailesinden alınan bayrağın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye Güreş Federasyonu işbirliğiyle bu yıl 6.’sı düzenlenen 'Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Türkiye 6. Yıldız Erkekler Serbest Güreş Şampiyonası' için Yetiştirme Yurdu Spor Salonu’na asıldığı görüldü. Konuyla ilgili kamu kurumlarından bir açıklama yapılmazken Denizli Valiliği’nden ise şimdiye kadar şehit ailesinden alınan bayrakla ilgili bir soruşturma açılıp açılmadığına dair bir duyuruda da bulunulmadı.
Şehidin annesi Fatma Acar dün BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin ziyaretinde, “Benim çocuğum kanını verdi, canını verdi. Hak etmedi mi bir bayrağı?" diyerek, olanları gözyaşları içinde anlatmıştı.