CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, 7 Şubat tarihi itibariyle hapishanelerde 235 bin 888 tutuklu olduğunu söyleyerek, "Bu tutuklulardan 69 bin 301’i öğrenci. Son derece güzel bir uygulama. Mahkum veya tutuklu ama kendisini eğiterek hayata tutunmaya çalışıyor. Bu tutukluların sınav ve kayıt ücretlerini yapılan bir protokolle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ödüyor. Bu kuralı getirenlere de teşekkür ederiz. Mahkumlar üniversiteye, liseye, ortaokula devam edecekler, eğitim düzeylerini yükseltecekler. Ama açık öğretimde okuyan 6 bin 567 kişinin sınav harçları hala yatmadı, çünkü süre bitti. Eski uygulamayı sürdürün. Bunlar üniversitede, fakültede okuyacaklar. Okusunlar. hapishaneden çıktıktan sonra çok daha iyi koşullarda iş bulabilecekler. Sosyal politika gereği olarak geçmişte yapılan uygulamanın aynen sürdürülmesi gerektiği kanısındayım" ifadelerini kullandı.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine toplumun her kesiminin karşı çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Konu gündeme gelir gelmez Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba başkanlığında komisyon oluşturduk. Dedim ki, ’Bütün şeker fabrikalarını gezeceksiniz. İşçiyle, bölgedeki esnafla, odalarla, sendikalarla oturup konuşacaksınız. Onların nabzını tutacaksınız. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda ne diyorlar.’ Hepsi karşılar. Hangi partiden olursa olsun, şeker fabrikalarının bulunduğu illerde iktidar partisi de dahil olmak üzere halkın tamamı özelleştirmeye karşı. Sadece 14 fabrikaya değil bütün şeker fabrikalarına arkadaşlarımız gidecek. Pancar üretiminden şeker elde ediyor. Dünya beşincisiyiz. Niçin, hangi gerekçeyle özleştirmemektedir? Kamyoncusu, besicisi, işçisi, çiftçisi kazanıyor. Herkesin kazandığı bir ortama dinamit koyuyorsunuz. Ne olacak? Kapanacak. Amaç nişasta bazlı şeker üretimini teşvik etmek" şeklinde konuştu. Şeker fabrikalarını ziyaret ettiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şeker fabrikalarının ve şekerin mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz. 1926’da ilk fabrika Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşadığı dönemde kuruldu ve üretime başladı. Osmanlı’da bir kilo şeker üreten fabrika yoktu. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak Cumhuriyet’e, demokrasiye, emeğe, alın terine sahip çıkmaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Nişasta bazlı şeker, kansere, şeker hastalığına, obeziteye yol açıyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun yaptığı çalışma var nişasta bazlı şekerin insan sağlığına zararları konusunda. Nişasta bazlı şekerde yüzde 15 kota uygulayan ülke var mı? Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız." Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin maddelerini askıya aldığını dair bir yazı gönderdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Tutulanlara insanca davranmak. ’Tutulanlara insanca davranmayacağım’ diyor. Kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti hükümeti diyor. İki; herkes adil biçimde yargılanır. Adil şekilde yargılamayacağım diyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Yargı sisteminde sorun yok, yargı sisteminde çok sorun var. Yargı yok, adalet yok. Yargı hiyerarşisi var mı? En dipteki hakim ’Ben seni takmıyorum’ diyor. ’Sen gücünü hukuktan, ben gücümü siyasi iktidardan alıyorum’ diyor. ’Sen mi güçlüsün, ben mi güçlüyüm’ diyor. Bir kişi ellerini semaya açmış değil, milyonlarca insan ellerini semaya açmış" diye konuştu. 149 milyar doların faize ödendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "149 milyar doları sanayiciye mi, çiftçiye mi, emekliye mi, memura mı verdiniz? Yurt dışındaki bir grup tefeciye veriyorsunuz. Kime ödedin bu parayı? Bir grup tefeciye ödedin. Şikayetçi olmayacaksın arkadaşım. Çözüm bulacaksın çözüm. Faiz sorununu çözemezler, çünkü yakayı tefeciye kaptırmışlar. Faizi düşür, doları, parayı getirmem diyor. Yakayı tefeciye kaptırmış vaziyette" dedi. (Ahmetumur Öztürk - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)