Dokuzu Eylül Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Saydam, zehirli guatrın bedenimizde ciddi hasarlara yol açtığını ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirtti. Saydam, “Zehirli guatr hastalığında genellikle troid bezi fazla hormon salgılar. Bunun sonucunda kişide çeşitli belirtiler görülür. Ciddi bir hastalıktır. Tedavi edilmezse kemikleri eritir ve kalbi yorar” diye konuştu.
EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ SICAKLIĞA TAHAMMÜLSÜZLÜK VE TERLEME
Prof. Dr. Saydam, bu hastalığın kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çekerek, “Zehirli guatrın birçok çeşidi vardır. Fakat en fazla görülen çeşidi Graves dediğimiz türdür. Bu hastalık türü, halk arasında patlak göz dediğimiz, gözü öne çıkaran patolojidir. Troid bezinde hem fazla üreten hem de fazla üretmeyenler bir aradır. Bu hastalar bu havada incecik bir tişörtle dolaşabilir. En belirgin semptomu sıcaklığa tahammülsüzlüktür. Hastalarda terleme görülür. Diğer bir önemli belirtisi de kilo kaybıdır. Bu hastalığa sahip olan kişilerin iştahı normaldir ama kilo kaybeder. Çünkü hormon fazlalığından dolayı metabolizmaları hızlanmıştır” ifadelerini kullandı.
"İŞTAHLIYSANIZ VE KİLO KAYBEDİYORSANIZ ZEHİRLİ GUATR İHTİMALİ YÜKSEK"
Kişinin iştahı normalse ve ayda 3-4 kilo kaybediyorsa mutlaka zehirli guatrdan şüphelenilmesi gerektiğini söyleyen Saydam, şöyle devam etti:
“Kişide zehirli guatr varsa kemik ağrıları ortaya çıkar. Ellerde titreme olur. Çay içerken dökerler, tabak yıkarken düşürürler ve kırabilirler. Bunlar en fazla gördüğümüz belirtilerdir. Tüm belirtiler bir arada görülmeyebilir. Kişiden kişiye belirtiler farklılık gösterebilir."
"İLAÇ TEDAVİSİ ÇÖZÜM DEĞİL"
Prof. Dr. Serdar Saydam, ilaç tedavisinin zehirli guatrda kesin çözüm olmadığını, ilaçlar bırakıldığında rahatsızlığın devam ettiğini dile getirdi. Saydam, “Zehirli guatrlı hastaları için radyoaktif ve cerrahi tedavi seçenekleri bulunmaktadır. İlaçlı tedavide ise ilaç bırakıldığında rahatsızlık devam eder. İlaç tedavisi, hormon üretimini tamamen kesmede etkili değildir. Ameliyatı kaldıramayacak veya ameliyat istemeyen hastalarda uygulanabilir” dedi.
(İHA)