Türk Akreditasyon Kurumu’nun (TÜRKAK) 20. Yıl Kutlama Programı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Antalya Belek’te düzenlenen törenin açılış konuşmasını yapan Bakan Çavuşoğlu, TÜRKAK’ın Avrupa Akreditasyon Birliği ile 2016 yılında yaptığı karşılıklı tanıma anlaşmasıyla Avrupa Komisyonu tarafından onaylanmış kuruluş sayısının 15 farklı sektörde toplam 44’e ulaştığını aktardı.Türkiye’de üretilen ürünlerin üzerinde ’CE’ işareti konulması için yurtdışındaki onaylanmış kuruluşlara gitme ihtiyacı olmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bugün ülkemizde farklı kapsamlarda ve standartlarda deney, kalibrasyon ve tıbbi deney yapabilen binin üzerinde akredite laboratuvarımız var. Akreditasyonla birlikte bu laboratuvarlarda çalışan personelin yetkinliği temin edildi. TÜRKAK’ın hem diğer ülkelerdeki akreditasyon kuruluşlarıyla temaslarını hem de uluslararası kuruluşlardaki faaliyetlerini yakından takip ediyorum ve çalışma arkadaşlarımla gurur duyuyorum" şeklinde konuştu.
"İHRACAT 170 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI"Avrupa Birliği’ne üyeliğin her zaman stratejik bir hedef olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu sürecin kolay olmadığını belirterek karşı karşıya kalınan zorlukların altını çizdi. AB sürecinde TÜRKAK’ı özellikle Gümrük Birliği ortaklığı noktasında önemli bir kuruluş olarak gördüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "TÜRKAK sayesinde Gümrük Birliği Anlaşmasındaki taahhütlerimizden birini daha yerine getirmiş ve ülkemizde üretilen mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının önündeki bir engeli daha kaldırdık. Akreditasyon yurtdışı pazarlarına açılmamızda gerçekten itici bir güç. Son 20 yılda ihracatımız 26 milyar dolardan, 170 milyar doların üzerine çıkmıştır" diye belirtti.
"TİCARET DAHA HIZLI VE GÜVENLİ"Çavuşoğlu, TÜRKAK’ın 74 uzman ve uzman yardımcısı olmak üzere 148 personeli, bin 700 kişiden oluşan denetçi havuzu ve bin 800’e yakın akredite kuruluşuyla ticareti daha hızlı ve daha güvenli hale getirdiğini söyledi. Çavuşoğlu, "Akreditasyonun ülkelere ve dünyaya katkısı yalnızca ekonomiyle sınırlı değildir. Uygunluk değerlendirme faaliyetleri sayesinde ürün ve çevre güvenliği de sağlanmakta, insan sağlığı ve dünya kaynakları da korunmaktadır. Akreditasyon insana, çevreye ve ticarete, üretici ve tüketiciye katkılar sunmaktadır" diye konuştu.(Yağmur Yıldız - Suat Metin/İHA)