Tarihi su değirmeninde öğütülen buğdaydan elde edilen unla ekmek pişirilirken, öğütülen susamdan da doğal tahin üretiliyor.
Babasından kalan tarihi değirmeni işleten A. Haluk Kaynak, değirmen suyunun 500 metre uzaklıktaki dereden açılan kanalla getirildiğini belirterek, susamın ise tarladan değirmene getirilip tahine dönüştürülmesine kadar olan aşamalar hakkında bilgi verdi. Babasının mesleğini sürdüren Kaynak, “Bu değirmen atalarımızdan kaldı. Babamın işi değirmencilikti. 80 yaşına kadar bu işi yaptı. Ondan sonra bu işi ben devam ettirdim. Şimdiye kadar buğday öğütüyorduk. 10 gündür de tahin üretiyoruz” dedi.
IRAK SINIRINDA TAHİN ÜRETİMİ
Narlı köyü ve çevresinde yaşayan vatandaşların susam ektiğini anlatan Kaynak, ilkbahar aylarında ekilen susamların sonbahar mevsiminde hasadının yapıldığını ifade ederek, “Susamlar değişik aşamalardan geçirildikten sonra tane haline geliyor. Daha sonra yıkatılıp kurutulan susam, değirmende işlemek için hazır hale getiriliyor. Erkekler tarafından dövülen, daha sonra kadınlar tarafından süzülen susam, son bir defa yıkanıp fırında kavrulduktan sonra su değirmeninde tahin haline getiriliyor” diye konuştu.
“TEKNOLOJİDEN YARARLANMIYORUZ”
Narlı köyü sakinlerinden Naci İlhan ise Mayıs ayında ektikleri susamları hasattan sonra gerekli işlemlerden geçirerek su ile çalışan değirmene getirdiklerini ve lezzetli bir tahine dönüştürdüklerini söyledi. İlhan, “Köyde çiftçilikle uğraşıyoruz. Başka bir gelirimiz yok. İlkbaharda ektiğimiz ve yaz boyunca emek verdiğimiz susam ve buğdayları değirmene getiriyoruz. Burada elde ettiğimiz susamlardan tahin elde ediyoruz. Tahinlerin bir bölümünü kendimiz tüketiyoruz, geri kalanını da aile ekonomisine katkıda bulunmak için satıyoruz. Teknolojiden yararlanmıyoruz. En önemlisi kimseye muhtaç olmadan yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Değirmende elde ettikleri unla tandır ekmeği pişiren Ayşe Kaynak isimli kadın ise geçim kaynakları olan buğday, pirinç ve susam ektiklerini söyledi. Kaynak, “Elde ettiğimiz buğday, pirinç ve susamları değirmene getirerek öğütüyoruz. Köy halkının geneli fakirdir. Bizim geçim kaynağımız budur. Değirmende elde ettiğimiz unla tandır ekmeği yapıyoruz. Haftada iki defa ekmek pişiriyoruz. 10 çocuğum var” diye konuştu.
(İHA)