Mustafa Emre ÖZGEN
Sünnet, başta Müslüman ülkeler olmak üzere pek çok toplumda binlerce yıldır gerçekleştirilen bir uygulama. Üstelik yaygın anlayışa göre sünnet, çocuklar için erkekliğe ve yetişkinliğe adım atmak olarak görülüyor. Olağanüstü şartlar olmadıkça erkek çocuklar mutlaka sünnet ediliyor. Müslüman bir kadınla evlenecek yabancı erkeklerin bile sünnet olması bekleniyor.
Peki sünnetin taşıdığı bu geleneksel anlamlar kadar sağlık açısından dikkat edilmesi gereken noktaları neler? Hangi yaş aralıklarında yapılmalı, hangi teknik uygulanmalı? Sünnet gerçekleştikten sonra ilaç, krem ya da tütün ya da kül yaraya uygulanır mı?
Merak edilenleri Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Balkan'a sorduk. Balkan, sünnetin büyük ilgi ve nitelik gerektiren bir işlem olduğunu, olası hatalarda geri dönüşün oldukça zor olacağını söylüyor. Toplu sünnet törenlerindeki gerçekleşebilecek özensiz uygulamalara dikkat çeken Balkan, sünnet düğünlerine gösterilen özenin, sünnet işleminin kendisine mutlaka gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
"SÜNNET DÖRT BİN YILDIR VAR"
Hocam sünnet nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
Erkeklerde uygulanan sünnet, cinsel organdaki sünnet derisinin cerrahi müdahale ile kesilip alınmasıdır. Deri alındıktan sonra organın üst kısmı dışarıda kalır. Dünya üzerindeki en yaygın cerrahi işlem sünnettir.
Peki tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?
Sünnetin milattan önce 2000'li yıllara kadar uzanan bir tarihi olduğunu görüyoruz. Yani İslamiyet'ten de Musevilik'ten de önce sünnet uygulanmış. Günümüzde bu dinlere mensup olmayan toplumlar da sağlık nedeniyle sünnet uygulandığını biliyoruz. Örneğin İngiltere'de erkeklerin %15'i sünnetli.
Ülkemizde sünnet işleminin geleneksel yönü ağır bastığı için cerrahi yönü ikinci planda kalıyor. Uygulama sırasında ve sonrasında da bir takım problemler yaşanıyor. Bizler hekimler olarak bu sıkıntıların yaşanmasına engel olmak ve yaşayanları nasıl yönlendireceğiz, bu konularda çalışıyoruz.
"TUT KES DEVRİ ARTIK BİTTİ"
Sünnet işleminde ne gibi gelişmeler yaşanıyor?
Önceden tekbirlerle, herkesin içinde, tut ve kes şeklinde yapılan sünnetin önemi artık kavrandı. Sünnetin nerelerde, hangi koşullarda yapılması gerektiğini uzun zamandır anlatıyoruz. Maalesef iptidai şartlarda yapılan sünnetler hâlâ oluyor. Devletimizi gerekli düzenlemeler için teşvik etmeye çalışıyoruz. İki yıl önce çıkan bir kanun ile sünnetin Sağlık Bakanlığı kontrolünde ve hekimler tarafından yapılması kabul edildi. Gerekli şartlar tam olarak uygulanmadığı için henüz yürürlüğe girmedi. Sünnet konusundaki bir diğer olumlu gelişme ise işlemin Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kapsamına alınması oldu.
"BERBERLER SÜNNET YAPIYORDU"
Hekim ya da cerrah olmayan kişiler sünnet yapabiliyor mu?
Maalesef yapabiliyor. Üstelik hatalı uygulama olmadığı sürece işlem de yapılmıyor. Bizler sünnetin hekim, cerrah ya da eğitim almış sağlık personeli tarafından yapılmasını önemli görüyoruz. Köylerde berberlerin sünnetçilik yaptığı biliyor. Üstelik kesme işleminden sonra yaraya toprak, kül, tütün hatta hayvan pisliği uygulayanlar var. Bunlar sağlık açısından büyük risktir. Ülkemizin sağlık alanında dünyada iyi bir konumda olduğunu söylüyorsak, sünnet alanında da mutlaka ileri noktaya geçmemiz gerekiyor.
Sünnette riskli durumlar neler?
Sünnetten önce tıbbi gereksinimleri karşılıyoruz. Bazı çocuklarda işlemin gecikmemesi gerekiyor. Peki sakıncalı olduğu durumlar neler? Erkek çocuklarının büyük çoğunluğunda sünnet derisi geri çekilmez. Deri dört yaşından sonra çekilir. Ergenlik dönemine kadar başka bir problem yaratmıyorsa çekilme olmasa da problem değildir. Ama kimi aileler deriye müdahale ediyor. Bu çocuğa da eziyet. Ama bu deri idrar yapmada soruna neden oluyorsa ya da deride darlık olduğunu fark edersek müdahale ederek sünneti gerçekleştiriyoruz. İdrar yollu enfeksiyonları, doğuştan idrar yolu problemlerinde önce gerekli tedaviyi gerçekleştirip sonra sünnet gerçekleştiriyoruz.
"RİSKLİ DURUMLARDA HASTANE ŞARTLARI GEREKLİ"
Peki sünnet açısından sakıncalı ve engelleyici durumlar var mı?
Doğuştan sünnet derisinin bir kısmı olmayan, yarım sünnetli durumlar oluyor. Çoğu sünnetçiler bunu görünce yapmıyorlar. Sünnet derisinde problem yoksa idrar kanalında yarık gibi problemlerle karşılaştığımızda sünnet yapılmamalı. Ayrıca kan pıhtılaşması sorunu çocuklarda da sünnet riskli. Sağlığı bozulacaksa sünnet yapılmayabilir. Ama yapılması kesinlikle isteniyorsa gerekli malzeme ve şartlar sağlandıktan sonra hastane ortamında işlem uygulanır.
Sünnette yaşın etkisi nedir?
Bize en çok gelen soru, tek yaşta mı çift yaşta mı sünnet yapılması gerektiğiydi. Bunun bir önemi yok. Önemli olan çocuğun organını algıladığı ve kendini erkek kimliği ile özdeşleştirdiği dönemde sünnet yapılmaması. Bu durumda çocuk organını kaybedecekmiş duygusuna kapılıp travma yaşayabiliyor. Gerekli bir durum yoksa üç ve beş yaş arasında sünnet yapılmamasını tavsiye ediyoruz. Yeni doğanlarda ise iki yaşından önce sünnetin gerçekleşmesinin faydalı olacağını söylüyoruz. Bu durumda, açık yara bırakmadığımız işlemde çocuk tekrar bezlenebiliyor ve yaralar da hızlı iyileşiyor. Bizim tavsiyemiz doğduktan bir kaç ay sonra sünnet işlemi gerçekleştirilebilir. Okul çağına gelen çocuklar ise çevrelerindeki sünnet cemiyetlerini görüp orada korkan çocuklarla karşılaştıklarında kendileri de benzer korkulara kapılabiliyorlar.
Sünnet işleminde ne gibi teknikler kullanıyorsunuz?
Bıçak, ustura, gonko adı verilen araçlar var. Plastik sıkıştırma aletleri var. Halk arasında lazer olarak bilinen elektrik akımı kullanan koter cihazı var. Hepsinin bir takım olumlu ve olumsuz etkileri bulunuyor.
Kesim işlemi sırasında genel anesteziyi öneriyoruz. Yine insanlar genel anesteziyi riskli, lokal anesteziyi ise olumlu bir işlem olarak algılıyor. Genel anesteziyi ağır uygulamıyoruz. On beş, yirmi dakikalık bir süre yeterli oluyor. Gerekli şartlar sağlandığında anestezi işlemi çok rahat bir şekilde gerçekleşiyor.
Tüm tıbbi aletlerin kullanımında hijyen çok önemli. Araçların temizliği uygun şartlarda yapılmazsa, bir önceki çocukta kullanılan araçtan diğerine hastalık bulaşabiliyor. Hepatit, AIDS gibi hastalıklar araçlar aracılığıyla kandan bulaşabilir. Köylerde sünnetçi kestiği kan belli olmasın diye kırmızı kurdele ile sarardı. kontrol etmeyi unutursa da bir sürü problem ortaya çıkardı. Yaralar iyileşmez, kabuklar olur. İltihaplar oluşur. Bu tip şikayetlerle bir çok insan geliyor. Bunları da düzeltmeye çalışıyoruz. Neyse ki son yıllarda bu şikayetler azaldı.
"DAYAK YİYEN, DAVA AÇILAN, KAÇAN SÜNNETÇİLER..."
Oğullarını sünnet ettirecek ailelerin önem vermesi gereken noktalar neler?
Toplumumuzda sünnet cemiyeti çok önemli bir yer tutuyor. Kimi zaman sünnetin kendisi işlem kadar önemsenmiyor. Maddi durumu çok iyi, makam ve mevki sahibi kişilerin çocukları, torunları ya da yeğenlerinin ciddi sünnet problemleri ile geldiklerini görüyoruz. Aileler bir harcayacaksa iki harcasın ama sünnet ideal şartlarda gerçekleşsin.
Toplu sünnet törenlerinde de yaşanan kimi olumsuzluklar vardı. Artık bu etkinliklerde hekim zorunluluğu var. İhtiyaç sahibi ailelerine kupon veriliyor, aile bu kupon ile hastanede sünneti gerçekleştiriyor. Bu bizim için olumlu bir gelişme.
Sünnet sırasında yaşanacak problemler hem çocukluk hem de gençlik döneminde, yaşamın ileriki dönemlerinde de büyük travmalara yol açacaktır. Cinsel fonksiyon bozukluluklarının bir bölümü sünnet sırasında meydana gelen travmalar nedeniyle ortaya çıkar. Bunların önüne geçilmeli.
Geçmişte bir milletvekili yeğenini getirmişti. Sünnetçi cinsel organa zarar vermiş. Bir başkasında ise deri ile birlikte organ da kesilmiş. Neyse ki parçayı getirmişlerdi. Tedavisini gerçekleştirmiştik. Bu hatalar nedeniyle dayak yiyen, dava açılan ya da kaçmak zorunda kalan sünnetçiler de var.
Siz sünneti hangi şartlarda gerçekleştiriyorsunuz?
Ben ameliyathane şartlarında, mümkünse genel anestezi altında sünnet gerçekleştiriyorum. İşlemden önce çocukların genital bölge muayenesini de gerçekleştiriyoruz ve bir problem varsa önceden belirliyoruz.
Sünnet hastanelerde, steril ortamda, tıbbi bir sebep yoksa 2 yaşından önce ya da 5 yaşından sonra yapılmalıdır. İşlem işin ideal şartları meydana getirelim ki ortaya çıkacak olumsuzlukları engelleyelim.