Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümit Çınkır, yemek yemenin, günlük yaşantının en basit ama en zevkli anlarını oluşturduğunu belirterek, çevresel etkenlerle birlikte açlık ve tokluk üzerine birçok hormonun etkisi olduğunu kaydetti. Uzm. Dr. Çınkır, "Açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin hormonu beyin üzerinde etkilidir, iştahı ve yemek yeme arzusunu arttıran bir rol üstlenir. Kandaki ghrelin miktarı midenin boşalma hızıyla ilgili olduğu iştahımızı ve metabolizmamızı düzenlediğini söyledi. Esas olarak mide ve bağırsaklardan salılanan ghreli hormonunu beyindeki hipotalamus ve hipofizde dahil birçok organdan etkisi mevcuttur. Uzun süren açlıktan sonra vücutta ghrelin salınımı yoğun olarak artar ve böylece de iştah artar" diye bilgi verdi.
Uzm. Dr. Ümit Çınkır, "Uzun süren açlıkla birlikte artan ghrelin seviyesin,iştahı ve yeme miktarını artırdığını,Kilo kaybedenlerin ise kaybettikleri kiloyu korumakta zorlanmalarının temel sebeplerden birininde artan ghrelin hormonudur. Bu nedenle uzun süreli açlık diyetlerinin kısır döngü oluşturmakta ve diyet programında mutlaka ana ve ara öğün programına uyulması gerekmektedir. Yanlış diyet programlarının insanların kilo verememesine sebep olmakla motivasyon kaybına yol açmaktadır. Diyet programının mutlaka konunun uzmanları tarafından yapılması gereklidir" diye konuştu.
(İHA)