Gereksiz ilaç kullanımının da böbrek kanseri gelişimini tetiklediğini söyleyen Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu, “Nüfusumuzun hızla kilo aldığı ve yüksek oranda ağrı kesici kullanıldığı dikkate alınırsa, toplum böbrek kanseri açısından önemli risk altında” dedi.
Antalya’da düzenlenen 12. Üroonkoloji Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Müezzinoğlu, böbrek kanserinin erken teşhis edildiği takdirde başarıyla tedavi edilebilen bir hastalık olmasına rağmen genellikle geç teşhis aldığı için saldırgan yapısı ve diğer organlara hızla atlaması sebebiyle ölüme yol açtığını söyledi. Prof. Dr. Müezzinoğlu, “Tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturan böbrek kanseri büyüdükçe etrafında yer alan lenf bezleri, karaciğer, kalın bağırsak ve pankreasa yayılabilir. Bunun yanında, ana tümörden kopan tümör parçaları vücudun uzak taraflarına giderek yerles¸ebilir. Bu süreç içinde çok önemli belirtiler vermez” dedi. Böbrekte gelişen kistlerin kanserli hücrelerle karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Müezzinoğlu, bu kistlerin çoğunlukla zararsız olduğunu tedavi bile almadan yıllarca sessiz kalabildiğini belirterek, “Ancak ayrıntılı bir muayene ile kistlerin kanser hücresi taşıyıp taşımadığı araştırılmalıdır. Zararsız böbrek kistlerinin içinde de kanser hücrelerine rastlanabilr” dedi. Böbrek kanserinin modern hayat tarzından kaynaklandığına dikkat çeken Prof. Dr. Müezzinoğlu, böbreğin kanı süzen ve idrarı oluşturan bir organ olduğunu belirterek, “Vücudumuza aldığımız her madde böbrekten süzülerek dışarı atılır. Sağlığa zararlı ve toksik maddeleri ne kadar çok maruz kalır ya da tüketilirse böbrek kanseri riski de o oranda artar” dedi. Senede bir gün sağlık gününüz olsun Böbrek kanserinde belirtilerin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Müezzinoğlu, hastalık belirti vermeden önce teşhis konulmasının tedavi başarısını önemli oranda artırdığını söyleyerek, “Hastalık belirti vermeye başladığında, vücutta önemli oranda hasar yapmış ya da yayılmış demektir. Bu safhaya gelmeden teşhisi koymak gerekir. Bunun için herkesin yılda 1 günü kendine Sağlık Günü ilan etmesi gerekir. Nasıl doğum günü ya da evlilik yıldönümü kutlanıyorsa, kişi yılda 1 günü kendine ayırıp, sağlık kontrollerini yaptırırsa birçok hastalık ilerlemeden yakalanabilir. Bunun için çok kapsamlı kontrol programlarına katılmaya da gerek yoktur. En yakınınızdaki sağlık ocağından bazı temel testleri kolaylıkla yaptırmak mümkündür” dedi. Geçmeyen karın ağrısı önemli sinyal Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu, böbrekte görülen her kitlenin mutlaka kanser anlamına gelmediğini ancak karın ağrısı ve karın bölgesinde şişlikle birlikte idrarda kan görülmesinin mutlaka incelenmesi gerektiğini söyleyerek böbrek kanseri belirtilerini şöyle sıraladı:∂ İdrarda kan görülmesi ∂ Karın bölgesinde hissedilen kitle∂ Tek taraflı yan ağrısı∂ Açıklanamayan kilo kaybı∂ Kansızlık ∂ Yorgunluk∂ Açıklanamayan ateş∂ Bacaklarda ve ayak bileklerinde şişme Çantanızda sürekli ağrı kesici taşıyorsanız... Böbrek kanserinin yaşla birlikte görülme sıklığı artan bir kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu, 60 yaşından sonra daha sık görüldüğünü söyleyerek, risk faktörlerini sıraladı: Sigara: Böbrek kanserlerinin üçte birine yol açmaktadır. Sigara içerisindeki kimyasallar böbreklerde idrarla atılır ve bu sırada böbrek hücrelerine etki ederek kanser gelişmesine yol açar. Şişmanlık: Böbrek kanseri için kanıtlanmış bir risk faktörüdür ve dörtte birinden sorumludur. Diyaliz hastaları: Uzun süre diyaliz alan hastalarda da böbrek kanser riski artmaktadır. Yüksek tansiyon: Tedavi görse de, yüksek tansiyon hastalarının böbrek kanser riski arttığı için sık aralıklarla kontrol olmaları önerilir. Ağrı kesiciler: Bazı ağrı kesicilerin gereksiz olarak uzun süreli ve fazla miktarda kullanımları da böbrek kanseri gelişim riskini artırır. Çocukluk çağı astımı KOAH’la sonuçlanabilir Dünyada 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde görülen akciğer hastalığı KOAH için çocukluk çağı astımının risk oluşturduğu bildirildi. KOAH’ın görülme sıklığının hızla arttığına dikkat çeken Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, hastalığın en önemli sebebinin sigara içimi olduğunu söyledi. Akciğer iltihabı olan KOAH’ın çocukluktan gelen bir alt yapısı olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Yorgancıoğlu, çocukluk çağında geçirilmiş solunum yolu enfeksiyonları ve çocukluk çağı astımının ileriki yaşlarda KOAH’ın ortaya çıkışını kolaylaştırdığını belirterek, “KOAH hastalığında baş suçlu sigaradır. Ancak annenin yetersiz beslenmesi sebebiyle düşük doğum ağırlıklı dünyaya gelmek, kötü beslenme, annenin sigara içmesi çocuğun akciğerlerinin yeterince güçlenememesine sebep olur. Bunun üzerine tütün ürünleri kullanmak, dumanlı ortamlarda bulunmak, mesleki gazlara maruz kalmak ve hava kirliliği eklendiğinde erken yaştan KOAH gelişir” dedi.