Halikarnassos Antik Kenti’nin sur kalıntılarının da bulunduğu Göktepe’nin hemen hemen dört yamacı tarihi kalıntılarla dolu. Yüzlerce kaya mezarının bulunduğu Göktepe’de, son olarak yapımına başlandığı günden bu yana tepkilere neden olan inşaat alanında Bodrum Sualtı Arkeoloji ve Müze Müdürlüğü ekipleri 11 adet kaya mezarı bulmuştu. İnşaatta çalışan kepçenin darbeleriyle zarar gören kaya mezarlarında da günlerdir herhangi bir kurtarma kazısı yapılmıyor. Bölgedeki inşaat nedeniyle bazılarının yeniden kapandığı görülen kaya mezarlarındaki kurtarma kazılarının ise yaklaşık 10 gün sonra yeniden başlayacağı öğrenildi.
Bodrum manzarasını izlemek ve tarihi surları farklı bir açıdan görmek isteyen turistler, şimdilerde oda mezarlarının içindeki kötü görüntüler nedeniyle antik kente pek fazla uğramaz oldu. Çoğu Helenistik ve Roma dönemine ait oda mezarlarının durumuna tepki gösteren vatandaşlar, yetkililerin bir an önce soruna el atmasını bekliyor.
“KENDİ HALİNE BIRAKILMIŞ, ACINACAK BİR DURUMDADIR”
Bodrum Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisi ve Kültür Varlıkları Çalışma Grubu üyesi arkeolog Aykut Özet, Göktepe’nin tarih konusundan çok önemli olduğunu vurgulayarak; "Kaya mezarlarının maalesef bir bekçisi yoktur, sadece tiyatronun bir bekçisi vardır. Kaya mezarlarına bakan Kültür Bakanlığı’na bağlı ya da belediyeye bağlı herhangi bir bekçisi yoktur. Dolayısıyla kendi haline bırakılmıştır. Acınacak bir durumdadır, yani yıllardır orası inşaat için gelen kişiler tarafından yatakhane olarak, çamaşırhane olarak kullanılmaktadır. Maalesef yani çok üzülerek söylüyorum aynı şey bir yabancı ülkede olsa bunlar el üstünde tutulur, ışıklandırılır, gezi platformları yapılır, merdiven çalışmaları yapılır ama maalesef burada böyle bir şey yok” diye konuştu.
“NEKROPOL ALANI DA KORUMA ALTINDA DEĞİL”
Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesi’nden emekli Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisi üyesi arkeolog Ayşe Temiz de Bodrum’da tarihi yerlerin ranta kurban gittiğini belirterek; "Çok uzun zamandır bakımsızlar. İçleri çöplük halinde, çevredeki inşaatlarda çalışan kişiler tarafından konaklama olarak veya barınma yeri olarak kullanılmakta ve bütün pislik de orada durmakta, çünkü bekçisi yok. Bir tek tiyatronun bekçisi var. Yalnız kaya mezarları değil, biraz önce gördüğümüz nekropol alanı da koruma altında değil, maalesef diyoruz. Bu iki alanda hem kaya mezarları diyoruz, şimdi şöyle; jeolojik olarak kaya olan yerde kaya oyularak mezar yapılmış. Dış kaya olan yerlerde içe oyularak sanduka şeklinde mezarlar yapılmış. Yamaçta olan yerlerde de biraz önce gördüğümüz çekmece tipi mezarlar yapılmıştır. Halikarnas kenti M.Ö. 4’üncü yüzyıldan Roma hatta Bizans dönemine kadar hatta ondan sonra Osmanlı’da da yerleşim görmüş bir alan. Dolayısıyla nekropol alanı çok geniş. Demin gördüğümüz alan ve yukarıda kaya mezarlarının bulunduğu alan 1’inci derece arkeolojik sit alanıdır, olması lazım gereğidir değilse bile çünkü biliniyor nekropol olduğu” şeklinde konuştu.
Bakımsızlık içinde kalan kaya mezarlarının bir bekçiyle korunduğunun belli edilmesi gerektiğini belirten Temiz, "Bir tabela konulur ve temiz bir şekilde gezmek isteyenlerin ziyaretine açılır” dedi.