Kurtulmuş, "Kısa bir sürede bitirmemiz en doğru yoldur" dediği açıklamada şunları kaydetti:
"İlk turda ben ziyaret ettim. Partilerin bir kısmı bize geldiler. Herkesle görüştüm. Mecliste 14 parti var. Bir parti hariç mecliste temsil eden bir parti, biz bu görüşlerde yokuz dedi. Dolayısıyla onların dışında bütün 13 partinin hepsiyle, mecliste temsil edilen 13 partinin tamamıyla temasımız oldu. Ama bu temastan evvel şunu da açıkça söylemek lazım.
Türkiye'deki bu 13 parti ile ilgili söylüyorum. Hepsinin ya seçim beyannamelerinde, ya parti programlarında, parti metinlerinde ya yeni anayasa tabirini kullanmışlar, ya köklü bir anayasa değişikliği teklifinde bulunmuşlar. Dolayısıyla yani anayasa değiştirelim meselesi ne benim şahsi meselemdir, ne herhangi bir partinin tek başına meselesidir.
Siyasi partilerin hepsi geçmiş dönemlerde Türkiye'nin 12 Eylül anayasasından kurtulması gerektiği, yeni demokratik bir anayasanın yapılması için çabalaması gerektiğini ortaya koymuşlar. Dolayısıyla bu elimizde önemli bir veri olarak duruyor. İkincisi, ilk tur bu görüşmelerde, evet eleştiren partiler oldu. Bazı konularda özellikle hükümet uygulamalarını eleştiren partiler oldu. Hatta kamuoyunun önünde söyledikleri için de söyleyeyim, önce anayasaya uyun, ondan sonra anayasayı tartışalım dediler. Bütün bunlara rağmen, kapıyı tamamıyla kapamadılar.
Kapamamışlar idi. Araya tabii başka şeyler girdi. İşte biz Ekim'de başlamayı düşünüyorduk ama inşallah yılbaşından sonra bu bütçe görüşmeleri bittikten sonra tekrar partilerin bir araya gelmesi için gayret sarf edeceğiz.
HANGİ TARİHİ İŞARET ETTİ?
Türkiye'nin özgürlükçü, kapsayıcı, demokratik, güçler ayrılığını prensibini şüphesiz ortaya koyan, hukukun üstünlüğü prensibini pekiştirerek ilerlediği bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anayasanın diliyle ilgili, çok maddeli olmasıyla ilgili çok tartışma yapıldı. Özellikle tartışmaların önünü kapamamak için bugüne kadar anayasanın muhtevasıyla ilgili bir kere konuşmadım.
Sadece nasıl yapılacak, doğru zeminde yapılması lazım. Bu doğru zemin TBMM'dir. Ve tabi ki toplumun bütün kesimlerinin görüşlerini alacağız. Üniversitelerin, akademi dünyasının, hukuk dünyasının, STK'ların.
Bunu asla ve asla siyasi partiler polemiğine çevirmek istemiyorum. Çünkü biliyoruz ki anayasa bir partinin anayasası olmaz. Birkaç partinin anayasası olmaz. Anayasa milletin anayasası olur.
Ümit ediyorum bu iyi niyetli bir çalışma ortamıyla, zihnimizden geçen Ekim'de başlatmakta ama şimdi yıl sonu itibarıyla eğer partilerden olumlu bir yaklaşım olursa Türkiye'ye de açarak önümüzdeki sene 2025'in yeni yasama yılıyla birlikte de parlamentoda yasalaşma sürecini başlatarak bu çalışmaları sürdürebiliriz.
Bunu çok yaygınlaştırmadan çok uzun yıllara zaten sirayet etmeyecek bir şekilde iyi planlanmış aceleye getirilmeyen ama kısa bir süre içerisinde bitirmemiz en doğru yoldur diye düşünüyorum."