Olay, 23 Şubat’ta, Karabük 5000 Evler Mahallesi’nde meydana geldi. İsmail Gül (76), eşi Ayşe Gül ile sabah saatlerinde hastaneye gitti. Çift, hastane dönüşü marketten alışveriş yaptı. Gül çifti, iddiaya göre, ödeme yaparken bir kısım ürünlerin ücretini ödemeyi unuttu. İsmail Gül, poşetleri otomobiline koyduğu sırada, çalışan tarafından markete geri çağırıldı. Markete gelen Gül, market sahibinin odasında hırsızlıkla suçlandı. İsmail Gül’e, burada market sahibi tarafından tehdit ve şantaj ile 20 bin TL’lik senet imzalatıldı. Bir süre korkudan kimseye bir şey söyleyemediğini dile getiren Gül, aylar sonra durumu çocuklarına anlattı. Bunun üzerine İsmail Gül ve eşi Ayşe Gül, 14 Temmuz'da emniyete giderek şikayetçi oldu.
‘40 BİN TL İSTEDİ, EN SON 20 BİN TL’YE İNDİ’ Tehdit ve şantaj ile kendisine 20 bin TL’lik senet imzalatıldığını iddia eden İsmail Gül, “Marketten öteberi aldık. Arabaya geldim. Poşetleri arabaya koyduk. Arkadaşın biri gelip ‘Gelin bir çay içelim’ dedi. Ben de ‘Çay içmeyeceğim’ dedim. İlla ‘Gel gel’ dedi. Beni kolumdan tuttu, patronun odasına götürdü, oturduk. Bana ‘Bak sen yaramazlık yaptın, seni polise şikayet edeceğim, gazetecileri çağıracağım’ dedi. Ben ‘Ne yapmışım' dedim. ‘Yağ, şekerin var’ dedi. Ben de ‘Varsa ödeyeyim’ dedim. ‘Yok, böyle senin gibi kaç kişi var. Sen buraya 40 bin TL para vereceksin’ dedi. ‘Ne parası bu’ diye sordum. ‘Bu zamana kadar yaptığın alışverişlerin parası’ dedi. Ben de ‘Bu parayı veremem’ dedim. Beni tehdit etti. 40 bin TL istedi, ben de bu parayı veremeyeceğimi söyledim. 30 bin istedi 'Veremem' dedim, en son 20 bin TL’ye indi. 'Ben nasıl vereceğim bu parayı' dedim. ‘Sana 10-15 gün müsaade. Kimliğini bana vereceksin’ dedi. Verirdin vermezdin, diye konuşurken masaya vurdu, beni tehdit etti. Yanında çalışan çocuklardan birine ‘Senet getir’ dedi. Senet geldi, bana imzalattı 20 bin TL’yi. Nüfus cüzdanımı da aldı. 10 gün sonra 15 bin TL‘yi getirdim. 2-3 gün sonra da 5 bin TL’yi götürdüm. Senedimi aldım ve yırttım. Bana ilk boş senet imzalatmaya çalıştılar, ben imzalamadım. Benim aldığım malzemeler 150 TL dedim. O da bana ‘Yok artık sen benim elime geçtin’ dedi’’ diye konuştu.Hacca gitmek için biriktirdiği ziynet eşyalarını sattığını belirten Ayşe Gül de “Adam geldi ‘Amca, amca, amca; gel çay içelim’ dedi. Aldı gitti. Aşağı yukarı 1,5 saat bekledim arabanın içinde. Eşim geldi bana, ‘20 bin TL para vereceğiz. Senet imzaladım. Kimliğimi aldılar. Kamerayı gösterdiler, beni tehdit ettiler’ dedi. Ben hacca gidecektim. Onun için bir şeyler biriktiriyordum. Onlarla ödedik parayı. Ziynet eşyalarımı hacca gideceğim, diye biriktirmiştim. Onları sattım" dedi. ŞİKAYETÇİ OLDULAR Çiftin kızları doktor Merve Gül Tatlıgün ise şikayette bulunduklarını belirterek, şöyle konuştu:"Olayı anne ve babamdan öğrendim. Olay yaklaşık 5 ay önce yaşanmış. Olay olduğunda babam anlatamamış bizlere. Ben pandemi dolayısıyla Şanlıurfa’dayım, diğer ablam Gaziantep’te icra müdürü. Farklı illerde 6 çocuğu var bu insanın. Korkmuş yanına kimse gelip gidemez, diye. Anlatamamış. Yaklaşık 2-3 gün önce babam ile annem, ağabeyimlere anlatmış, böyle bir şey başıma geldi, diye. Biz de bu olay üzerine buraya geldik. Olay şu; babam markete giriyor ve 1 poşet eşya alıyor. Babamın bunu çaldığı iddia ediliyor. Benim babam demir çelik fabrikasından emekli. 15 sene esnaflık yapmış ve çocuklarını okutmuş bir insan. Hiçbir şekilde paraya ihtiyacı yok. Velev ki paraya ihtiyacı vardı ve bunu aldı. Aldığı şeylerin ücreti bu kadar mı? Babamdan istenilen tutar 40 bin TL. Vermediği takdirde istenilen şey ise arabası ardından boş bir senet imzalatılmak isteniyor. Babam esnaflık yaptığı için boş senede imza atmıyor. 20 bin TL’lik bir senet imzalatılıyor. Gerekli mercilere başvurumuz yaptık. Bundan sonrası için soruşturmanın selameti açısından bundan sonra başka bir şey diyemiyorum. Babam bu ürünleri aldı, velev ki çaldı. Çaldığı ürünlerin değeri 20 bin TL mi? Keşke polis çağırsalardı, babam da yakalansaydı." ’20 BİN LİRA ÖDEMEYİ KENDİSİ TEKLİF ETTİ’Market sahibi Hayrullah Telli ise iddialar üzerine yazılı açıklama yaparak, şunları kaydetti:“Adını sonradan öğrendiğim İsmail Gül adındaki müşterimiz, yaklaşık 6 ay önce marketimizden alışveriş yaptıktan sonra kasadaki personellerimiz, ücret ödemeden arka kapıdan kaçtığını tespit etmiş. Kendisini marketimize davet ettik. Amca, 1,5 yıldan bu yana hep böyle yaptığını, aldığı malların ücretlerini ödemeden çıktığını bana söyledi. Ben de kendisini polise bildirmem gerektiğini kendisine söyledim. ‘Size 20 bin lira vereyim, helalleşelim’ dedi. Daha sonra da önce 15 bin lirasını sonra da 5 bin lirasını getirdi. Senet ve kimlik alma gibi bir durum söz konusu değildir. Aradan 6 ay geçtikten sonra kızı-oğlu ve damadı olduğu söyleyen kişiler bana geldiler. Kendilerine de olayın bu şekilde olduğunu izah ettim. Onların iddia ettiği gibi 40 bin lira isteme olayı yoktur. 20 bin lira ödemeyi de amca kendisi bize teklif etmiştir. Şimdi düşündüğümde bu olayı keşke polise bildirseydim, diye düşünüyorum ama yaşlı başlı bir insanın ‘hırsız’ damgası yemesine gönlüm arzu etmediği için polise ihbar etmedim. Olay bundan ibarettir.”