Bilhassa gece saat 24:00 ile sabah saat 06:00 arası mümkün olduğunca araç kullanılmaması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, "Uyku getirici ve uyuşturucu etkisi olan ilaç tedavisi süresince araç kullanılmaması gerekir. Yeterli uyku uyuyarak uykusuzluğu önlemek herhangi bir telafi edici önlemden hem daha kolaydır hem de daha etkilidir.
Uyku geldikten sonra alınan önlemlerin etkisi çok fazla sürmemektedir. En fazla sürücülerin uyuyabilecek bir yer bulmalarına yetecek kadar bir süre için etkili olabilmektedir. Kafein alımı, radyo dinlemek, araçtan inip kısa bir yürüyüş yapmak, camı açmak gibi geçici önlemler kesinlikle iyi bir uyku alışkanlığının yerini almamalı ve uykusuz sürücülerin varacakları yere güvenle varmalarını sağlayacak etkili stratejiler olarak algılanmamalıdır.
Uykusuzluğu, alkole bağlı kazaların aksine, kaza mahallinde ölçebilecek kan, nefes testi gibi objektif ölçme yöntemleri henüz mevcut değildir. Bu nedenle, uykusuz araç kullanmaya bağlı kazalarla ilgili değerlendirmeler, sübjektif bulgulara, polis kaza tespit raporlarına ya da sürücülerin kendi beyanlarına dayanmaktadır."
TEK BAŞINA YOLCULUK SÜRÜCÜYÜ UYUTUYOR
Trafik Hizmetleri Başkanlığı verilerine göre, uykusuz araç kullanmaya bağlı kazalar, umumiyetle gece yarısından sonra meydana geliyor. Uykusuzluğa bağlı kaza riski, hem 25 yaş ve altı hem de 26-45 yaş sürücülerde gece saatlerinde artış gösteriyor. Ancak, 65 yaş üzerindeki sürücülerin öğleden sonra kaza riskinin daha fazla olduğunun kaydedildiği emniyet açıklamasında, "Uykusuzluğa bağlı trafik kazalarında muhtemelen yüksek hız, gecikmiş tepki zamanıyla birleştiği için, ağır yaralanma ve ölümler çok daha fazla görülmektedir.
Polis kaza raporlarının analizi sonucunda, alkol temelli olmayan uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların büyük oranında yoldan çıkan tek aracın olduğu görülmüştür. Uykusuzluğa veya yorgunluğa bağlı kazaların hız limitlerinin yüksek olduğu kara yollarında meydana geldiğini göstermektedir. Uykusuzluğa bağlı kazaların daha çok hız limitinin yüksek olduğu yollarda meydana gelmesini gecikmiş tepki zamanıyla açıklamaktadırlar. Kaza verileri, uykulu sürücülerin kazayı önleyici bir harekette bulunma olasılıklarının oldukça düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Kaza araştırmalarına göre, uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların yaklaşık yüzde 80'ninde sürücünün araçta yalnız olduğu tespit edilmiştir" ifadeleri yer aldı.