?>

Toplumu toplum yapan dedikodudur!

Dedikodu, dünyadaki en ilkel kabilelerden tutun gen kozmopolit toplumlara kadar en az 3 kişinin bulunduğu her yerde karşımıza çıkan bir durum.

Sağlık - 9 yıl önce

Dedikoduyu kimse sevmez kimse de "Ben dedikodu yapıyorum." demez. Hatta dedikodunun insan ilişkilerine zarar verdiği bile düşünülür. Bu düşünceyi ispatlamaya çalışan bilim insanları, ispatlamak şöyle dursun, tam tersi bir sonucu ortaya çıkarttılar. Biraz garip gelecek ama eğer bir toplum olarak bir aradaysak bunu sağlayan şeylerden biri de meğerse dedikoduymuş! Radikal'in haberine göre; Öyle bir şey ki; inançlar, siyasi görüşler, mizah anlayışları ve hatta yeme içme alışkanlıklarından bile daha yaygın bir olgu. Hal böyle olunca dünyanın en prestijli okullarından Standford ve Berkeley Üniversiteleri bir araya gelip dedikodu üstünde bir araştırma yaptılar. Niyetleri dedikodunun bir topluluğa ne kadar zarar verebileceğini kanıtlamaktı. Ancak işler sandıkları gibi gitmedi...

Matthew Feinberg ve Michael Schultz adlı araştırmacıların liderlik ettiği ve ayrı gruplara ayrılmış olan 216 denekla yapılan deneylerde temel amaç, dedikodu yapan topluluğun nasıl bir çöküntü yaşadığını gözlemlemekti. Farklı sayılar halinde bölünen gruplara bazı kurallar verildi. Sistem son derece mantıklı ve gözlemlemesi keyifli bir şekilde kuruldu;

Denekler hakkında tüm bilgilere sahip olan gözlemciler bazı gruplardaki belirledikleri kişilere gruptaki diğer insanlar hakkında ufak sırlar verdiler; kiminin eşcinsel, kiminin eski bir suçlu, kiminin psikolojik tedavi gördüğü konusundaki bilgileri alan kişilerin grup içerisindeki iletişim sırasında bu sırları başkalarıyla paylaşıp birbirlerinin arkalarından konuştukları görüldü. Yani dedikodu yapılıyordu. Dedikodunun bu gruplarda yer alan insanların kısa sürede birbirinden kopartacağı düşünülüyordu. Ancak öyle olmadı. Birbirilerinin sırrını paylaşan ve birbirleri hakkında gereğinden fazla şey bilip, arkalarından konuşan insanlar garip bir şekilde birbirlerine bağlandılar. Bu aslında herkesin birbirinin zaafını bilmesinden duyduğu tedirginliğin, güvene dönüşmesi sayesinde olmuştu. Dedikodu, sayısı her ne olursa olsun bütün grupları bir arada tutmuş ve insanları yakınlaştırmıştı.

Diğer denek gruplarındaki insanlara ise herhangi bir bilgi verilmedi ve arkadan konuşmak yasaklandı. Arkadan konuşanları ihbar edenlere ödüller verildi. Bu durum dürüst bir toplum oluşmasını sağlayacak ve insanların birbirine daha iyi gözle bakmasını sağlayacaktı. Hesapta böyleydi... Ama öyle olmadı. Arkadan konuşamayınca ağzına geleni birbirinin yüzüne söyleyen insanlar önce birbirlerinin kalbini kırdı, sonrasında kalp kırmaktansa susmayı tercih edenler arttı. Susmak insanları birbirinden uzaklaştırdı. Uzaklaşan insanlar bencilleşti ve paranoyaklaştı. Toplum olmayı bırakın herhangi bir grupta güven olgusundan söz etmek mümkün bile değildi. Herkes tek başına kalmıştı ve gruptan ayrılmak istiyordu.

Standford Üniversitesi'nde Sosyolog olarak çalışan Robb Willer bu durumu şöyle yorumluyor; "Dedikodu en nihayetinde bir sosyalleşme aktivitesi olarak görülebilir. Dedikoduyu bir toplumdan tamamen kaldırdığınızda asosyalleşme ortaya çıkıyor. Garip bir durum ama sanırım insanlar, haklarındaki sırların konuşulması normalleştiği zaman kendilerini daha rahat hissediyorlar. Çünkü insanlar genelde toplum tarafından kabullenilmekten korktukları için sır saklıyorlar. Eğer birileri o sır hakkında konuşuyorsa ve hala toplumun bir parçasıysanız, kendinizi o topluma ait hissediyorsunuz."

New York Üniversitesi antropoloji profesörü Dr. David Sloan Wilson da aynı fikirde. O da 195 kişiden ve farklı gruplardan oluşan deneklerle yaptığı çalışmalarla şu sonuca ulaşmış; "Toplum olarak dedikodu yapmanın itibarımızı düşüreceğini düşünüyoruz, ancak dedikodu yapmazsak toplum olmaktan uzaklaşıyoruz."

Oxford Üniversitesi de bu konuda elini korkak alıştırmamış ve psikoloji profesörü Robin Dunbar dünya çapında dedikodu hakkında yapılan pek çok araştırma sonuçlarını inceleyerek şu sonucu ortaya çıkartmış; "Dedikoduyu bırakan bir toplumda sosyal bağlarda büyük bir azalma görülüyor. Birilerinin özül hayatını ihlal ediyoruz dedikodu yaparak evet ama toplum içerisinde garip bir güven bağı kurmuş oluyoruz. Dedikodu yapılmayan bir toplulukta insanlar birbirlerinden şüphe duymaya başlıyor ve paranoyak düşünceler hakim oluyor. Sonuçta dedikodu bir dalga gibi yayıldığı için, eğer hakkınızda konuşuluyorsa bir şekilde kulağınıza geliyor ve siz de konuşmaya başlıyorsunuz."

Tabii tüm bu araştırmalarda söz edilen dedikodu şekli, kişiler hakkında öğrenilen doğru bilginin ondan gizli olarak başkaları arasında konuşulması. Bir başkasının ardından yalan bilgilerle hakkında ileri geri konuşmak, dedikodu olarak değerlendirilmiyor.

Haftanın Öne Çıkanları

Nobel Kimya Ödülü Prof. Dr. Aziz Sancar'a

2015-10-07 16:12 - Gündem

Suriyeli kız resmi ırkçılık tartışması başlattı

2015-10-09 14:46 - Dünya

Tuba Büyüküstün'ün kızları büyüdü

2015-10-09 16:24 - Magazin

Polisin durdurduğu araçtan 3 kaleşnikof ve mühimmat çıktı

2015-10-07 22:46 - Gündem

Bu fotoğraf bir evliliği bitirmek üzere

2015-10-04 18:00 - Magazin

BT anjiyo ile 5 saniyede işlem tamam

2015-10-08 11:48 - Sağlığın Öncüleri

Nefise Karatay'a o isimden destek!

2015-10-08 19:16 - Magazin

Yasemin Ergene Özilhan formunu nasıl koruyor?

2015-10-09 12:05 - Magazin

Türk kızları çok çirkin!

2015-10-08 13:32 - Gündem

Putin’in babası Iraklı bir bakkalmış

2015-10-09 12:53 - Gündem

İlgili Haberler

Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirildi

02:42 - Sağlık

’Manisa sana kanım feda’ kampanyası tüm hızıyla devam ediyor

23:13 - Sağlık

Manisa Emniyetinden kan bağışına destek

21:45 - Sağlık

Yüksekova Devlet Hastanesi’nde bir ilk: 24 yaşındaki gence yeni burun kanadı yapıldı

20:57 - Sağlık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi’ni ziyaret etti

19:37 - Sağlık

Günün Manşetleri

Serbest bırakılmıştı! Taksiciye bıçakla saldıran şahıs yeniden gözaltına alındı

21:21 - Asayiş

Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Türkiye Yüzyılını adım adım inşa edeceğiz"

18:40 - Siyaset

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'den gençlere: Kimseyi ötekileştirmeyin

16:50 - Bursa

Bursaspor’un yeni sponsoru TOGG

16:40 - Bursaspor

Mustafa Bozbey'den Gürsulu çiftçilere teşekkür

16:26 - Bursa