Sözlerime başlarken, milletimizin ve tüm İslam aleminin bugün ilk orucunu tuttuğumuz Ramazan şerifini tebrik ediyorum. Rahmet ve bereket ayı olan Ramazanın milletimizle birlikte tüm insanlığın sağlık huzurlu günlere kavuşmasına vesile olmasını diliyorum. Rabbimden bizleri Ramazana ulaştırdığı gibi sağlık ve afiyetle bayrama eriştirmesini niyaz ediyorum. Dünyanın neresinde kalbi buruk, gözü yaşlı sıkıntı içinde bir masum, bir mağdur varsa hepsinin de Ramazan ayı hürmetiyle feraha kavuşması için dua ediyoruz.
"AB İLE İLİŞKİLERİMİZDE SAMİMİ VE ŞEFFAF OLDUK"
Son kabine toplantımızdan bu yana diğer çalışmalarımızın yanı sıra, ülkemiz açısından çok önemli bir dizi programa katıldık. Sağlıktan ticarete işbirliği ilerletmenin yollarını aradık. Tam ve gözlemci üyelerin yanı sıra, Türk konseyine katılmak isteyen ülke bulunuyor. Konsey bünyesinde kurulan çok sayıda yapı ile çok daha güçlü kurumsallaşmayı ortaya koyuyor. Salgın şartlarının el vermesi halinde, Kasım'da ev sahipliği yapmayı planladığımız 8. olağan zirvede somut adımları atacağız. Geçtiğimiz hafta AB konsey başkanı ve von der Leyen'i ülkemizde ağırlayarak gündemimizdeki konuları konuştuk. Çok geniş bir yelpazeye yayılan bu gelişmenin ilişkilerimiz bakımından yeni dönemi teşkil etmesini umuyoruz. Hep söylediğimiz gibi Türkiye, AB ile ilişkilerinde samimi ve şeffaf olmuştur. AB'ye tam üyelik adımları birer birer attık. Bizden sonra başvuru yapan ülkelere rağmen çok önlerinde olduğumuz bir gerçektir. AB'nin ciddi siyasi ekonomik krizlerine yol açacak göç akınının önüne geçtik. AB'den tek talebimiz üyeliği kabul edilen diğer ülkelerle aynı sürece tabi tutulmamızdır.
Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ekonomi ve güvendeki gayretleri, kendi vatandaşlarının hak ve özgürlükleri yükseltmeyi amaçlamaktadır. Bu süreci AB ile yönetirsek daha memnun kalırız.
RUSYA UKRAYNA KRİZİ
Kısaca D-8 diye ifade ettiğimiz gelişen 8 ülkenin 10. zirvesine de çevrimiçi olarak iştirak ettik. Bu teşkilat savaşın yerine barışın, çifte standardın yerine adalet ve kalkınmanın hakim kılınması gibi ulvi değerler esas alınarak kurulmuştur. Bu anlayışla Türkiye olarak çoğunluğu gençlerden oluşan D8'i güçlendirmek için her gayreti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz cuma günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile turizmden Ukrayna krizine kadar pek çok konunun yer aldığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bu güçlü etkin, ve yapıcı diplomasi işbirliğinin bölgemizdeki ve dünyadaki sorunların çözümünde iyi bir sonuç teşkil ettiğini düşünüyorum. Hemen ertesi gün Ukrayna başbakanını ağırladık. Sayın Zelenski ile Rusya krizi başta olmak üzere bölgesel birçok konuyu değerlendirdik. Bu görüşmede serbest ticaret anlaşmasını da imzalama konusunda mutabık kaldık. Karadeniz'in 2 yakasındaki Ukrayna ve Türkiye'nin ilişkilerinin geliştirme yönünde atılacak her adımın önemli olduğuna inanıyoruz. Yaklaşık 60 yıl önce misafir işçi olarak gittikleri Avrupa'da bugün 6 milyonluk bir sayıya ulaşan vatandaşlarımızın, her alanda gösterdikleri başarıyı takdir ediyoruz. Irkçı ve ayrıştırıcı durumlara rağmen her zaman vatandaşlarımızın yanında olduk, olmayı sürdüreceğiz.
LİBYA SORUNU
Dünde Libya Başbakanı'nı Ankara'da ağırladık. Libya bizim için herhangi bir ülke değildir. Yaklaşık 500 yıllık kadim ilişkilere sahip olduğumuz Libya'nın barış içinde yaşamasını en az kendi bekamız kadar önemsiyoruz. Bu ülkenin egemenliğine, toprak bütünlüğüne yapılan saldırılar karşısında Libyalı kardeşlerimizin yanında yer almaktan sarfınazar etmedik. Libya'nın yeniden istikrar ve huzur yoluna girmesini sağladık. Uluslararası toplumdan beklentimiz ise darbecileri kenara bırakarak Libya'nın meşru hükümetinin yanında yer almasıdır.
"SALGINDA TÜM KESİMLERİ DESTEKLEDİK"
Görüldüğü gibi Türkiye'nin bölgesinde tüm taraflar için somut ve hayırlı neticelere ulaştırmak amacıyla yoğun gayret sarf ediyoruz. Hukuk ve ekonomi reformlarıyla ilgili takvimleri yakından takip ediyor, adım adım hayata geçiriyoruz. Sivil anayasa ülkemize kavuşturmak için titiz bir çabayla gayret ediyoruz.Ekonomi ve üretim tarafında işler iyi gidiyor. İhracatımız her ay rekor kırarken, fabrikalarımız gece gündüz çalışıyor. Taleplere yetişebilmek için sürekli yeni yatırımlar ve ilave istihdamlar yapılıyor. Türkiye'nin terör örgütleriyle, darbe heveslileriyle siyaset mühendisleriyle mücadelesinde kritik bir safhaya geldik. Ancak birliğimize beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak aşabileceğimiz mücadelenin önünü tıkamak isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Salgında işleri aksayan tüm kesimleri destekliyoruz. Salgın tedbirleri sebebiyle faaliyetlerine ara vermek veya sınırlandırmak zorunda kalan esnaflarımızı pek çok başlık altında destekliyoruz. Sosyal destekte verdiğimiz katkı 60 milyar doları aşmıştır. Turizm sektörü tüm hazırlıkları tamamlamış bir vaziyette şartların normale dönmesini bekliyor. Ciro katkısından, kira yardımına, kredi imkanından hibelere kadar esnaflarımıza sahip çıkıyoruz.
RAMAZANDA YENİ TEDBİRLER GELİYOR
AB başta olmak üzere pek çok yerde süren kısıtlamaların kademeleri gerisinde kalmamak için gayret gösteriyoruz. Aşılamada toplamda 19 milyonu bulan rakamımızla dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Tedarik imkanlarını geliştirerek bu rakamı arttırmak içinzorluyoruz. Vaka artışında ister istemez tedbirleri sıkılaştırmak zorunda kalıyoruz. Bugünkü toplantımız süreci tüm boyutlarıyla yeniden değerlendirdik. Ramazan ayının ilk 2 haftasında tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz. 2 haftalık dönemde beklediğimiz durumda iyileştirme olmazsa çok daha kalıcı kararlar alabiliriz. Aşı sırası gelenlerin bu imkanı derhal değerlendirmelerini istiyorum. Aşının vaka ve vefat sayısını düşürmesi rakamlarla tespit edilmiştir.
YENİ TEDBİRLER
Hafta sonu sokak kısıtlaması sürerken, hafta içi sokak kısıtlaması saatleri akşam 19:00 sabah 05:00 olarak güncellendi.
Sokağa çıkma saatlerinde zorunlu haller dışında şehirler arası seyahate izin verilmeyecek