Ankara
Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kişilerde kemik kırıklarının mevsimsel değişiklik gösterebildiğini anlattı.
Dünyada ve Türkiye'de her yıl ciddi oranda kırık vakalarıyla karşılaşıldığına işaret eden Özdemir, "Çocuk kırıklarını yazın daha çok görürken, kış mevsiminde düşme kaynaklı kırıklar ve özellikle yaşlı kırıklarının daha çok arttığını görüyoruz. Kırıklar, aslında sayı itibarıyla halk sağlığı sorunu oluşturacak düzeyde yüksek oranda. Sonrasında da önemli bir morbidite (hastalık) ve mortalite (ölüm) sebebi olabiliyorlar." bilgisini paylaştı.
Yaşlılarda daha çok kalça kırıklarının ortaya çıktığını, ayrıca el bileği, omuz ve dirsek kırıklarının da sık görüldüğünü vurgulayan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'de yılda 800 bine yakın kalça kırığı tedavisi yapıldığı bildiriliyor. Nüfusa oranladığımızda ülkemizde de yılda yaklaşık 150-200 bin arasında kalça kırığı tedavisi yapıldığını söyleyebiliriz, bu oldukça yüksek bir oran. Kalça kırıkları hastalarda önemli problemlere yol açıyor. Ameliyatla tedavi edilmeleri nedeniyle hem tedavi maliyetleri artıyor hem de hastaların ciddi bir bölümü bağımsız yürüme yeteneklerini kaybediyor ve maalesef önemli bir oranda hasta, her türlü tedaviye rağmen, iyileşemeyerek ilk 1 yıl içinde kaybediliyor."
Fotoğraf: Mehmet Futsi/AA
65'inden sonra kalça kırığı riski artıyor
Doç. Dr. Özdemir, kalça kırıklarının her yaşta görülebildiğini ancak yaşlandıkça riskin arttığını vurgulayarak, "Kişiler 65 yaşını geçtikten sonra, her 10 yılda bir artan riskle kalça kırıkları daha çok görülüyor. Bunun sebebi temelde kemik erimesi. Kemik erimesi kalça kırığı riskini oldukça artırıyor." diye konuştu.
Yaşlılardaki kalp-damar hastalıklarının da kalça kırığı ameliyatlarını zorlaştırdığını anlatan Özdemir, ameliyat sonrası rehabilitasyon süreçlerinin de sıkıntılı olduğunu söyledi.
Özdemir, "Yaşlılarda kalça kırığı ameliyatlarının riskleri olsa da ameliyat edilmemeleri daha ciddi problemler ortaya çıkarıyor. Bu nedenle hastaların mümkün olan en kısa sürede ameliyat edilmeleri önem taşıyor. Kalça kırığı yaşandıktan sonra ortalama ilk 24-48 saat içerisinde hastaların ameliyat edilmeleri lazım. Ardından da mümkün olan en kısa sürede yürümelerini sağlamak hedefleniyor." dedi.
"Kalça kırıklarında en temel problem kemik erimesi"
Hastaların ameliyat sonrası genellikle yürüteç veya koltuk değneği desteğiyle yürüdüğünü aktaran Özdemir, yaşlılıkta kalça kırığı gibi ciddi problemlerin önüne geçebilmek için şu önerilerde bulundu:
"Kalça kırıklarında en temel problem kemik erimesi. Kemik erimesinin engellenmesi, tanı koyulduğunda da hızlıca tedavi edilmesi gerekir. Erken yaştan itibaren yeterli düzeyde kalsiyum alınması kemik erimesinin önlenmesi açısından önem taşıyor. Çünkü 20'li yaşların sonuna doğru vücuttaki kalsiyum maksimum düzeye ulaşıyor, ondan sonra tedrici bir kayıp başlıyor. Bu kayıp her 10 yılda artarak devam ediyor. Özellikle kadınlarda menopoz sonrasında daha da hızlı bir kayıp görülüyor.
Dolayısıyla maksimum kalsiyum düzeyinin sağlanması, kişilerin düzenli egzersiz yapmaları, gün ışığı almaları, obeziteden ve yandaş birtakım hastalıklardan korunmaları gerekir. Kemik erimesi tespit edildiğinde de hızlıca tedavi yoluna gidilmeli ki kırık riski azalsın."
Yaşlılar için evde düşme riskini azaltan önlemler alın
Özellikle yaşlılarda düşme kaynaklı kırıklara karşı alınabilecek önlemler olduğunun altını çizen Özdemir, "Yaşlılarda düşme riskini azaltmak için evde veya yaşanılan çevrede tedbirler almakta fayda var. Evde kabloların yürüme alanından uzaklaştırılması, halıların altında ve ıslak zeminlerde kaymaz örtülerin kullanılması, kapı eşiklerinin kaldırılması gibi önlemler alınabilir." ifadesini kullandı.
Doç. Dr. Özdemir, ileri yaşlardaki bireylere ayrıca buzlu, karlı havalarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamalarını, dışarı çıkacaklarsa da kayma önleyici taban özelliği olan ayakkabıları tercih etmelerini önerdi.
"Karlı, buzlu yerlerde ufak adımlarla yürüyün"
Düşme anında bile kişinin kendini mümkün olduğunca koruyabileceği yöntemler bulunduğunu anlatan Özdemir, şunları kaydetti:
"Karlı, buzlu, kaygan yerlerde yavaş, acele etmeden, ufak adımlarla yürümek önemli. Özellikle çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle denge problemi olan kişiler uç kısımları kayma önleyici aparatlarla desteklenmiş bastonları kullanabilir. Kayma anında ise yaralanmayı azaltıcı şekilde, kafa ve kalça bölgesini yere vurmaktan kaçınarak, iki kolu açarak düşmeye çabalamak kırıklara karşı bir tedbir olabilir."
Bilkent Şehir Hastanesi bünyesinde geçen yıl 19 binden fazla kırık ameliyatı yapıldığını ancak bazı hastaların birden fazla ameliyata alındığını da sözlerine ekleyen Özdemir, geçen yıl 800'den fazla kalça kırığı ameliyatları yapıldığını bildirdi.