Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Türkiye gündeminin, teröre ve siyasi gerginliğe teslim edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir yandan toplumsal huzuru ve uyumu sağlayabilmeliyiz diğer yandan da Türkiye'nin son derece inandığımız orta-uzun dönemdeki pozitif ayrıştıracak unsurlarını ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz" dedi.
Symes, TÜSİAD ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) işbirliğiyleAntakya Ticaret ve Sanayi Odasının (ATSO) ev sahipliğinde Erol Bilecik Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Büyüyen Kobiler" toplantısında, komşu ülkelerin içinde bulunduğu olumsuz durumun başta sınır illeri olmak üzere tüm ülkeyi etkilediğini söyledi.'YASAKLAR HAYATI SEKTEYE UĞRATIYOR'
Terör olaylarına değinen Symes, "Ülkemizde yaşanan bu trajedi, bana göre tarifi imkansız acı, bütün ülkenin sorunudur. Ülkemizin bir bölümünde insanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyorsa bizlerin kendi evlerinde, şehirlerinde huzurlu şekilde yaşaması kesinlikle mümkün değildir" diye konuştu.
"Güneydoğu'da devam eden terör, hepimizin içini acıtıyor, dün kaldırılan cenazeler bugünkaldırılması planlanan cenazeler gerçekten çok tarif edilecek acılar değil" ifadesini kullanan Symes, sokağa çıkma yasaklarının da hayatı ciddi derecede sekteye uğrattığını kaydetti.
Symes, şöyle konuştu:
"Tabi ki terörün önlenmesi, kamu düzeninin sağlanması olmazsa olmaz fakat asayiş ve ekonomik önlemlerin yanı sıra birliğimizi, bütünlüğümüzü pekiştirecek önlemlerin de süratle hayata geçmesini hep birlikte arzu ediyoruz. Coğrafyamızı sarmış olan bir seri kriz ortamı karşısında ülke olarak aslında kendi içimizdeki birlik ve beraberlik çok daha önemli."
Kutuplaşmayı reddedip ön yargısız olunmasının önemine dikkati çeken Symes, bu topraklarda adaleti ve huzuru baki kılmak için ifade özgürlüğü ve saygısı çerçevesinde oturup diyaloglarla sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Kürt sorununda da terörizme karşı çıkarak sivil ve demokratik çerçevede yol almayı başarmak gerektiğine değinen Symes, "Bu kaos ortamının üstesinden ancak böyle bir yaklaşımla gelebileceğimize inanıyorum. Bugün Türkiye'nin gündemini teröre ve siyasi gerginliğe teslim edemeyiz, etmemeliyiz. Bir yandan toplumsal huzuru ve uyumu sağlayabilmeliyiz diğer yandan da Türkiye'nin son derece inandığımız orta-uzun dönemdeki pozitif ayrıştıracak unsurlarını ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz" şeklinde konuştu.
'KOBİ'LER İÇİN TEKNOLOJİ KRİTİK ÖNEME SAHİP'
Symes, KOBİ'lerde teknolojinin, uzun dönemli büyümeye destek sağlayacak en kritik reform alanlarının başında geldiğini dile getirdi.
Günümüzde pek çok platformda teknolojinin gelişimiyle dijitalleşen bir dünyadan bahsedildiğinin altını çizen Symes, şöyle konuştu:
"Dijital dünyanın 2016 görünümüne rakamlarla bakarsak 7,3 milyar dünya nüfusumuz var. 3,4 milyar internet kullanıcısı, 3,8 milyar mobil kullanıcı, 2,3 milyar sosyal medya kullanıcısı var. Bu kapsamda aslında dijitalleşme, müşteri beklentilerinden dağıtım kanallarına ve üretim metotlarına kadar bir kurumun iş yapış süreçlerinde hemen hemen her şeyi değiştiriyor. Eskiden günlerce sürebilen üretim işlemlerinin şayet doğru teknolojiyi kullanıyorsak dakikaya inmesi müşteri sistemlerinin kontrollerinin 7/24 sağlanabilmesiyle çözüm ve hizmet geliştirme kapasitelerini arttırılması dijitalleşmenin şirketlere sağladığı avantajlardan yalnızca bir kaç tanesidir."
Symes, ardından KOBİ'lerin büyümesini hedefleyen projeler hakkında bilgi verdi.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ise Kürt meselesinin artık şiddetle değil diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti. Bunun ön güzel örneğinin Çanakkale Savaşı olduğunu kaydeden Kadooğlu, "Çanakkale'ye baktığımızda Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i demeden orada yatan şehitlerimiz var. İnşallah Çanakkale'nin ve Antakya'nın medeniyetler ruhunun bütün ülkeye yayılmasını temenni ediyorum" dedi.
Türkiye ekonomisinin 2015 yılında yapılan seçimlerle siyaset ağırlıklı bir dönem geçirdiğini ifade eden Kadooğlu, geçen yılın iş dünyası için kayıp bir yıl olduğunu ancak 2016 yılında bunun telafi edilebileceğini söyledi.