Kriviy Rig şehrinde yaşayan 41 yaşındaki Şermuk, ülkesi Ukrayna'da özel gereksinimli bireyler için kurduğu dernekle tanınıyor.
Çocuklara yönelik sivil toplum çalışmaları ile onlara daha iyi bir yaşam oluşturmak için çabalayan, engellilere destek olan 3 çocuk annesi Şermuk, savaşın korkunç yüzü karşısında da çalışmalarına devam etti.
"Koruyucu anne" olarak bakımını üstlendiği 2 çocuğa savaş başlamadan kısa bir süre önce 5 çocuk daha ekleyen Yana Şermuk ve ailesinin hayatı birbiri ardına patlayan bombalarla kabusa döndü.
Asker olan eşinin cephede olması nedeniyle savaş ortamının zorlu yaşam koşullarında çocuklara sahip çıkan Şermuk, çatışmaların şiddetlenmesiyle ülkeden ayrılmak için harekete geçti.
Şermuk, savaş mağduru çocukların ülkeden tahliyesi için "Savaşsız Çocukluk" adlı projeyi yürüten Ruslan Shostak Yardım Vakfı ile iletişime geçti.
Yardımsever kadın ve beraberindeki çocuklar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin eşi Olena Zelenska'nın girişimleriyle yapılan tahliyeler kapsamında 3 hafta önce Türkiye'ye getirildi.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir otele yerleştirilen Şermuk ve çocukları, hayatlarını güven ortamında sürdürüyor. Burada Ukrayna'dan getirilen diğer çocuklarla da bir arada olan Şermuk, savaş travmasının izlerini silmeye çalışıyor.
"Onlara sadece sıcak bir yuva açmak istedim"
Yana Şermuk, AA muhabirine, Ukrayna'daki savaş nedeniyle hayatlarının alt üst olduğunu söyledi.
Savaşın başladığı günden bu yana eşini göremediğini dile getiren Şermuk, çatışmaların sürdüğü ortamdan çocuklarını kurtarmak için elinden geleni yaptığını ifade etti.
Çocukların en küçüğünün 6, en büyüğünün 20 yaşında olduğunu aktaran Şermuk, "Koruyucu olduğum çocuklarımdan birinin bacağında daha önceden geçirdiği bir kaza nedeniyle protez var, diğeri ise psikolojik sorunlar nedeniyle özel gereksinimli. Ukrayna'da koruyucu aile ve yetimhaneler çocuklar için sıcak bir yuvadır. Çocuklara koruyucu aile olurken savaşın başlayacağını bilmiyordum, bu bir tesadüf oldu. Onlara ben de sadece sıcak bir yuva açmak istedim." diye konuştu.
Çocukların güvenliğinin savaş sırasında büyük bir sorun haline geldiğine dikkati çeken Şermuk, ilk fırsatta çocukları ile Avusturya'ya gitmek için geçen yıl mart ayında trene bindiklerini anlattı.
Bu sırada büyük tehlikeler atlattıklarını belirten Şermuk, "Trende giderken bir Rus füzesinin havada imha edildiğini gördük. Bize isabet edebilirdi. Bu nedenle o günü ikinci doğum günümüz olarak görüyoruz. Bir süre Avusturya'da kaldıktan sonra Ukrayna'ya dönmek durumunda kaldık ve sığınakta yaşadık." ifadelerini kullandı.
Çocuklar Türkiye'de mutlu
Türkiye'ye gelirken çok heyecanlandığını ve rahatladığını belirten Şermuk, "Türkiye ve Antalya güvenli bir ortam. Türkiye'ye gelirken özellikle çocuklarım çok heyecanlıydı. Şimdi çok mutluyuz. Çocuklarım bu zamana kadar hiç deniz görmedi. Denizi görmek onların hayaliydi. Ruslan Shostak'ın 'Savaşsız Çocukluk' projesi sayesinde bu hayal gerçek oldu." dedi.
Antalya'da her ihtiyaçlarının karşılandığını ancak protez bacağı kırılan 11 yaşındaki çocuğa yeni bir protez takılması gerektiğini belirten Şermuk, bunun için yardımseverlerden destek beklediğini kaydetti.
Şermuk'un 16 yaşındaki oğlu Kiril ise "Türkiye'de çok iyiyiz. Burada oyunlar oynuyoruz. Denizi çok seviyoruz, bu nedenle Türkiye'de olduğumuz için mutluyum." ifadesini kullandı.
Ukraynalı çocuklara kapılarını açan Türk yetkililere minnettar olduğunu dile getiren "Savaşsız Çocukluk Projesi" koordinatörü Yana Nahorna ise "Onları güven ortamına ulaştırmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Türkiye'ye tahliyeleri sağlayan Ruslan Shostak Yardım Vakfı ile taşınma masraflarına katkı veren Onur Grubu'na teşekkür ediyoruz." dedi.