Ankara
Ofisin himayesinde, Bilgi Güvenliği Derneği tarafından 18-19 Ekim tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonlarında düzenlenecek Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı'nın (ISC TÜRKİYE) tanıtım toplantısı, derneğin Ankara'daki binasında yapıldı.
Koç, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin yeşil ve dijital dönüşümde lider ülkelerden olmasını hedeflediklerini, ülkenin dijital dönüşümüne ön ayak olmanın en önemli görevleri olduğunu söyledi.
Bu anlamda e-Devlet uygulamasının en önemli dijital yüzleri olduğunu dile getiren Koç, 1,4 milyar nüfuslu Hindistan'da 24 milyon kullanıcı bulunduğunu, Türkiye'de ise bu sayının 66 milyonluk 18 yaş üzeri nüfusta 64 milyona ulaştığını bildirdi.
Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G20 Zirvesi'nde de e-Devlet altyapısını anlattığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"ISEDAK ve Türki Devletler ortamında e-Devlet yapısını anlatmak istiyoruz. Buna başlamak, bitirmekten daha zor. Bizimki 15 yıl önce başlayan bir süreçti. Bu sebeple ben ülkelere 'en azından başlayın' tavsiyesinde bulunuyorum. Arkası kar topu etkisiyle devam ediyor. Biz 64 milyon nüfusta 3,5 milyar işlem sayısına ulaştık. Kişi başı 10 lira gibi tasarruf sağladığımızı hesaplarsak büyük bir miktar oluyor. Bu yıl 4,5 milyar işlem hedefine emin adımlarla gidiyoruz. 4,5 milyar kez vatandaşımız kamu kurumuna gitmeden işlem yapabilecek."
"e-Devlet uygulaması 3'e bölünmeli"
Amaçlarının e-Devlet gibi katma değerli hizmetleri artırabilmek olduğunu dile getiren Koç, şöyle dedi:
"e-Devlet uygulaması aslında vatandaşa, iş dünyasına ve kamu kurumları arasında olmak üzere 3'e bölünmeli. Artık proaktif e-Devlet'e geçmemiz gerek. Vatandaş bize sormadan ona 'Çocuğun şu okula gidecek, kayıt yaptır', 'Vergi borcunu öde' gibi hatırlatma yapacağız. Kişisel asistan gibi dijital bir boyuta dönüşeceğiz. Özellikle yapay zeka destekli geliştirmelerle de ileride çok güzel olacak."
"2025'te 50 bin yapay zeka uzmanı analisti yetiştirmeyi hedefliyoruz"
Koç, herkesin veri üreten fabrikalara dönüştüğünü, artık güvenli üretmeye ve onu korumaya odaklanmaları gerektiğini söyledi.
Siber güvenlik alanında insan kaynağına ihtiyaç olduğuna işaret eden Koç, şöyle konuştu:
"Bu kişilerin illa mühendis olmasına gerek yok. Tır şoföründen siber güvenlik uzmanı yaptık. Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulunu açtık. Bu okul tek olacak. Eğitim kalitesini yükselteceğiz. Seneye mezunlarımızı vereceğiz. Öğrenciler bu okula yüzde 1'lik dilimle giriyor. Siber vatanda gücümüze güç katacak geleceğin siber güvenlik uzmanları burada yetişecek. Amacımız herhangi bir siber saldırıya maruz kaldığımızı anlamakta geç kalmamak. En hızlı şekilde bundan haberdar olmak ve aksiyon almak. Yetiştirdiğimiz uzmanların haber alma kısmında bize faydalı olacağına inanıyoruz. 2025'te 50 bin yapay zeka uzmanı analisti yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bunu belli oranda tuttursak bile bizim için büyük başarı."
"Kamu, veriyi depolanacak bir şey olarak görmemeli"
Koç, yapay zekada etik boyut tartışmalarına dikkati çekerek, bu konudaki gelişmelerin dünya devlerinin tekelinde olmasını istemediklerini, ülkenin dijital egemenliğine saygı gösterenlere kapılarının açık olduğunu belirtti.
Gelecekte kuantum ve uzayın konuşulacağını, bu alanlara yüksek AR-GE fonları ayrıldığını, buna karşın Afrika'da büyük düzeyde açlık ve fakirlik olduğunu söyleyen Koç, kaynakların doğru yere kanalize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Koç, verinin dolaşımının önemine işaret ederek, "Kamunun veriyi depolanacak bir şey olarak görmemesi lazım. Kamunun verisini açık hale getirip vatandaşın kullanımına açmayı amaçlıyoruz. Açık verilerin canlı olması, akması lazım. Akıllı şehirler için akıllı insanların akılcı şekilde o verileri kullanabilmesi lazım." dedi.