Bu hafta vizyona giren filmleri sizler için derledik. İşte o filmler:
-Anne!
Film, sakin ve sıradan bir hayat süren bir çift çevresinde gelişiyor. Herkesin yan komşusu olabilecek olan sıradan çiftin hayatı, evlerine gelen istenmeyen misafirden sonra altüst olur. Çiftin ilişkisini sınayacak olan bu misafir evin tüm huzurunu bozacaktır... Misafirin eşinin de aralarına katılmasıyla birlikte işler beklenmeyen bir yön alacak ve gizlenen amaçların ne olduğu sorgulanmaya başlanacaktır...
Darren Aronofsky’nin yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı filmin başrollerinde Jennifer Lawrence ve Javier Bardem yer alıyor.
-Ay’ın Sırrı
Ya Apollo 11 gerçekten de üretilmediyse? Ya gerçekten de Stanley Kubrick o meşhur görüntüleri Amerika hükümeti için stüdyoda çektiyse? Bu bizi 60’ların Londra’sına götürecek sağlam bir komplo teorisidir. İnatçı bir ajan olan Kidman, Kubrick’i bir türlü bulamaz, onun yerine tüm zamanların en berbat rock grubu yöneticisiyle işbirliği yapmak zorunda kalır.
Başrollerinde Ron Perlman, Rupert Grint, Robert Sheehan’n yer aldığı Moonwalkers’ın yönetmen koltuğunda Antoine Bardou-Jacquet oturuyor.
-Benim Varoş Hikayem
Yunus Ozan Korkut’un yazıp yönettiği ve görüntü yönetmenliğini üstlendiği belgesel, Adana Ceyhan arka sokaklarında yaşayan insanları konu ediyor. Karanlık hikâyelerin, küfrün, yoksulluğun ve imkânsızlığın en yalın ve gerçek halinin sergilendiği filmde; kuş çalma üstadı Culluk Yusuf, feminist köy muhtarı Naime, bar fedaisi Devran, mahallenin büyük abisi Cihangir ve diğer semt sakinlerinin hayatlarına değiniliyor.
-Damat Koğuşu
“Damat Koğuşu”, tecavüz suçlularının bulunduğu koğuşlara verilen isimdir. Damat koğuşlarının, Türkiye’de yaşanmış gerçek öykülerinden ilham alınan filmde, tecavüz suçlamasıyla koğuşa getirilen bir gencin ekseninde, bu koğuşta gerçekleşen olaylar anlatılmaktadır. Filmde cezaevi müdürü ve gardiyanların gerilimi kendi çıkarları için yönettiği koşullarda, mahkumların kuralsız ilişkisi ve birbirleriyle olan varoluş savaşına değiniliyor. Kimin masum, kimin suçlu olduğunun adım adım anlaşıldığı hikayede, içerde yaşanan şiddet tüm gerçekliğiyle aktarılıyor.
-Firardayız
Ekrem, Salim ve Nuri’nin hapisten çıkmalarına kısa bir süre kalmıştır. İçerde kendileri için "Baba" figürü olan Piri Babanın zor duruma düştüğünü öğrenirler ve bir an önce hapisten çıkmak için kaçış planı yaparlar. Yaptıkları fantastik planları uygulamaya sokarak hayatlarını daha da karmaşık hale getiren grup, bir tarafta peşlerini bırakmayan aksilikler diğer tarafta ise Burcu adındaki kadın bir mafya ile baş etmek zorunda kalacaktır.
-Kurtlar Vadisi Vatan
Kuzey Irak’ta operasyon yapan Polat Alemdar ve ekibini bir sürpriz beklemektedir. Ele geçirilen Türkiye haritasında askeri birlikler ve özel harekât merkezleri gibi stratejik önemi olan onlarca hedefin yanı sıra sınırdaki bir nokta da işaretlenmiştir: Yalavuz…
Asırlardır Türkün toprağını işgal etmek için fırsat bekleyen düşman, koca bir orduyla sınırımıza dayanmış, darbeden gelecek haberi beklemektedirler. Polat Alemdar ve ekibi, Türk Milleti ile birlikte içerdeki ve dışarıdaki düşmanlara karşı zorlu bir mücadele verecektir.
Filmin başrolünde Polat Alemdar karakterini canlandıran Necati Şaşmaz yer alırken, oyuncu kadrosunda ise Sinem Uslu, Cahit Kayaoğlu, Erhan Ufak ve Nezih Işıtan bulunuyor. Pana Film’in yapımcılığında Kurtlar Vadisi Vatan filminin yönetmen koltuğunda ise Serdar Akar oturuyor.
-LEGO Ninjago Filmi
Genç Lloyd namı değer Yeşil Ninja, hepsi gizli savaşçı olan LEGO Yapım Ustaları arkadaşları ve Kung Fu ustası Wu ile birlikte dünyanın en kötü adamı savaş lordu, aynı zamanda Lloyd’un babası olan Garmadon’a karşı savaşmak zorundalar. Mekanikler mekaniklere , babalar oğullara karşı savaşıyor. Bu destansı mücadele onların kızgınlıklarını test edecek ama modern zamanın disiplinsiz ninjaları da bu sırada egolarından uzaklaşıp birlikte hareket etmeyi ve içlerindeki gerçek gücü ortaya çıkarmayı öğrenmelidirler.
-Suspiria
Amerikalı genç kadın Suzy Bannion, dünyanın en iyi bale okullarından birine gitmek için Almanya’ya gider. Bir akşam vakti okulun kapısını çalar ve tam da bu andan itibaren esrarengiz durumlara tanık olmaya başlar. Taksiden indiği an bir başka öğrencinin okuldan çıkıp ormana doğru koşturmaya başladığını gören genç kadın olaylara anlam veremez. Öte yandan kendisine kapıyı açan biri de olmaz. Ertesi gün tekrar geldiğinde okula alınır ve ardından yavaş yavaş uyum sağlamaya başlar. Fakat zamanla tanık olacağı tuhaf olay ve durumlar ürkütücü bir gerçeği keşfetmesine neden olur.
Gerilim türünün en yetkin isimlerinden olan Dario Argento’nun başyapıtı olan Suspiria, sinema tarihinin en başarılı birkaç gerilim filminden biri. Argento’ya has müzikleri bile üzerinden geçen yıllara meydan okur niteliktedir.
(İHA)