Günlük hayatımızda internet kullanımı çoğaldı ve evde, okulda, işte, tatilde cep telefonundan ya da bilgisayardan interneti kullanıyoruz. Hemen hemen hayatımızın her anında kullandığımız wi-fi ağında bilinmeyenler, internet kullanıcısını ise demir parmakların arkasına kadar götürebiliyor. Evlerden iş yerlerine, kafelerden cep telefonu wi-fi ağının izinsiz kullanılması 6 aydan başlayıp 2 yıl hapis cezasına kadar götüren bir suç. İzmir Barosu avukatlarından Çiler Nazife Koşar, buradaki suçun TCK madde 163/2’de, başkasının ağından, şifreli olsun ya da olmasın, rızası hilafında yararlanmayla birlikte doğduğunu belirtti.
Deneyimli ceza avukatı Çiler Nazife Koşar, bir başkasının ağına, rızası dışında herhangi bir şekilde bağlanır ve kanunun deyimiyle karşılıksız yararlanılması durumunda suç işlendiğini belirterek, "Başkasının internet ağına bağlanıp illegal işler yapılması ayrı ve farklı suçların doğmasına neden olur. Ancak başkasının ağından rızası dışında yararlanmak, başlı başına bir suçtur ve suçun ortaya çıkması başkasının ağına rızası dışında bağlanmak ve yararlanmakla başlar. Bu konuda vatandaşlarımızın bilinçli olması gerekir. Eğer izinsiz bir wi-fi ağı bağlantı sonrası tespit edilir ve dava açılırsa 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezası yatabilir" dedi.
HIRSIZLIĞA GİRMİYOR, SUÇ TİPLERİ BENZİYOR
Avukat Çiler Nazife Koşar, "Kamu veya özel kuruluşlarca kurulmuş bulunan telli ve telsiz telefon hatları ile sistemlerinden veya elektromanyetik dalgalar yolu ile şifreli veya şifresiz yayın yapan televizyon yayınlarından sahiplerinin veya zilyetlerinin rızası olmadan yararlanılması durumunda da bu suç oluşur. Bu durumlarda bir mal söz konusu olmadığı için hırsızlık suçunun oluştuğundan söz edilemez. Çünkü hırsızlık, TCK’nın 141. maddesinde düzenlenen ve konusunu taşınır malların oluşturduğu bir suç tipidir. Mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında olmaları ve failin, mağdurun rızası dışında ve onun zararına olarak kendisine menfaat sağlaması bakımından suç tipleri birbirine benzemektedir" diye konuştu. (Halil İbrahim Karabıyık/İHA)