Gaziantep
Tarihi Bey Mahallesi'ndeki 15 metrekarelik dükkanının bir kısmını kitaplık haline getiren Canpolat, her gün iş arasında 100 sayfa kitap okuyor.
Canpolat'ın kitaplara olan sevdası müşterilerinin ve çevresindekilerin de ilgisini çekiyor. Usta terzi, iş aralarında kitap okurken, müşterileri de beklerken kitaplığı inceleme ve okuma fırsatı buluyor.
Nezir Canpolat, AA muhabirine, 1972'de terziliğe başladığını, 15 yaşından beri kitap okuduğunu anlattı.
Mesleği boyunca çıraklık, kalfalık ve ustalık yaptığını anlatan Canpolat, "İlk başladığım terzilik zamanlarında mesleğim altın bilezik gibi değerliydi. Makineleşmenin artmasıyla mesleğimiz geri planda kaldı. Açıkçası sanat, makineleşmeye yenik düştü." dedi.
"Her gün belleği tazelemek gerekiyor"
Dükkanının bir bölümünde kitaplık bulundurduğunu ifade eden Canpolat, "Küçük yaşlardan beri kitap okurum. İnsanların kendini geliştirmesi gerekiyor ve bu yüzden kitap okumak önemlidir. Olaylara geniş açıdan bakmak için kitap okumak gerekiyor. Okumayan insanlara tuhaf bakıyorum. Her gün belleği tazelemek gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
6 bine yakın kitap okudu
Tam olarak sayısını bilmese de 6 bine yakın kitabı bitirdiğini dile getiren Canpolat, müşterilerinin de kendisini kitaplarla görünce takdir ettiğini söyledi.
Genellikle felsefe ve araştırma türü kitaplar olduğunu aktaran Canpolat, şöyle konuştu:
"Kitap okuduğumu gören müşterilerimden de olumlu tepkiler alıyorum. Onlarla birlikte sohbet edip dünya meseleleriyle ilgili konuşup tartışabiliyoruz. Genel kültürümün artması ve sosyalleşebilmek için kitap okuyorum. Kitap okuyan insanın dünyaya bakış açısı daha fazla gelişmiştir. Okumayan insan ise biraz kaderciliğe mahkumdur. Olaylara dar bakış açısı ile bakar. Gerçekçi olamaz. Özgür iradesi ile hareket edemez. İnsanların okumasını istiyorum. Sorgulasınlar, geçmiş ve gelecek ile sorgulama kültürünü geliştirmelerini isterim. Ayrıca okuyan toplum gelişir. Bir toplum kendi kendini sorgulamıyorsa o toplumda o zaman çöküş başlamış demektir. Çöküşü durdurabilmek için toplumun ilerleyebilmesi adına insanların okuması ve araştırması gerekiyor. "
Dükkana geldiğinde özellikle kılık ve kıyafet noktasında güzel giyinip tıraş olduğunu da ifade eden Canpolat, "Kendime bakıyorum. Güzel giyinirim. Müşteriler tarafından bu durum güzel karşılanır. Hatta iltifat eden müşterilerim de oluyor." dedi.
"Kendimi kültür merkezine girmiş gibi hissediyorum"
Müşterilerden Cuma Özcan ise okuyan insanların kendini geliştirdiğini belirterek Nezir'in dükkanına geldiği zaman kendini kültür merkezine girmiş gibi hissettiğini, elbise diktirirken kendisinin de kitaplardan okuduğunu kaydetti.