İngiltere, İtalya, Fransa ve Türkiye dahil 12 ülkeden 36 kentin üye olduğu birliğin başkanı Bellandi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın pek çok ülkesine giderek termal tesisleri gezmeye çalıştığını ve çoğunu bildiğini söyledi.
Doğal şifa kaynağı olan termal tesislerin, insanlara sağlık veren ve daha iyi yaşam kalitesi sunan yerler olduğunu belirten Bellandi, birlik olarak bu tesislerin ve termal turizmin reklamını daha iyi yapabilmeyi amaçladıklarını aktardı.
Tarih kitaplarına bakıldığında, termal bölge veya tesislerin geçmişte rekreasyon merkezleri gibi kullanıldığını hatırlatan Bellandi, şöyle devam etti:
"Buralarda insanların bir araya gelerek politik ve dini sohbetlerin yapıldığını, sağlığına kavuştuğunu öğreniyoruz. Eskiden insanlar termallerde hem şifa buluyorlarmış hem de terapi mahiyetinde müzik dinleyip sohbet ediyorlarmış hatta eskiden bazı ülkelerde devlet meselelerinin termallerde yapılan toplantılarda konuşulduğunu ve ülkeye huzur geldiğini görüyoruz. Buralarda yapılan meclis toplantıları iş ve ticaret hayatına da olumlu yansıyormuş. Tekrardan bu toplantıları canlandırmanın önemli olacağını düşünüyorum."
Bellandi, daha çok yaşlı veya hasta insanların belirli zaman aralıklarında romatizma gibi sağlık sorunlarını giderme amaçlı termal tesisleri tercih ettiğini anlattı.
Gençlerin yaşam kalitesi ve standardını yükseltmek için termal turizmin reklamını yapıp onların bu bölgelere yönlendirilmesini isteyen Bellandi, "Termal turizmin gençler tarafından fark edilmesini diliyorum. Gençlere, 'Hasta olmadan önce gel. Hastalıkları termalle önle. Termalle hayat stilini değiştir ve daha iyi bir yaşam kalitesiyle yaşa' mesajını vermeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
HAVUZLU KAPLICALARA YATIRIM ÖNERİSİ
Giuseppe Bellandi, bazı ülkelerdeki termal tesislerin çok büyük olduğunu dile getirdi.
İtalya'da yaşadığı Montecatini kentinde küçük termal tesisler bulunduğuna değinen Bellandi, "Şehrimizde yatırımlarımızı daha çok havuzlar gibi revaç gören tesislere yapmaya çalışıyoruz. Gördüğüm kadarıyla havuzlu kaplıcalar Türkiye'de de var" diye konuştu.
Bellandi, termal turizmde yatırım düşünen girişimcilere havuzlu kaplıcalara yatırım yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Yatırımlar yapılırken doğal dokunun korunması gerektiğine dikkati çeken Bellandi, şunları kaydetti:
"Yeni yatırımlar veya birçok tesis yapalım derken doğayı katletmememiz gerekiyor. Her şeyi, doğal olarak bulunduğu ortamı veya dinamikleri içinde korumalıyız. Olanlarla yetinelim. Yatırımları o doğallığın içinde yapalım. Bulunan tesisleri, doğallığını bozmadan, doğayı tahrip etmeden geliştirelim. Altyapı tesislerine ve atık su tesislerine harcama yapalım. Termal tesislerin veya kaplıcaların hijyen kontrollerinin sağlıklı şekilde yapılmasına para harcayalım. Bu termal tesislerin veya kaplıcaların tanıtımı için bütçe ayrılması doğru olur. Türkiye'de olanlar şu anda yeterli. Daha fazla tesis yapıp doğayı bozmaya gerek yok. Hiçbir zaman termal şehir ile başka bir termal şehir arasında rekabet olmaz çünkü her bir termal veya kaplıca suyunun mineral dengeleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla her termal şehir, kendi özelliklerini ön plana çıkararak belirledikleri stratejilerle yoluna devam etmeli. Kısacası, termal tesislere gitmek insanları sağlığına kavuşturur. Termal bölgeleri düzenli olarak ziyaret edip oraları kullanan insanlar tatlı bir şekilde yaş alırlar, hayatın içine agresif değil, güzel akarlar."