Yeniden Refah Partisi’nin Eskişehir’deki Tepebaşı İlçe 1. Olağan Kongresi, Genel Başkan Yardımcısı Zafer Emanetoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Taşbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongreye birçok partili katıldı. Kongrede konuşan Zafer Emanetoğlu, iktidarın beka sorunuyla alakalı politikalarına eleştirilerde bulundu. D-8 organizasyonuna da geri dönülmesini öneren Emanetoğlu, “Siz böyle yaptığınız için Türkiye maalesef beka problemiyle karşı karşıya” dedi.
“Ne kadar bağırırsanız bağırın sonuca ulaşamazsınız” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zafer Emanetoğlu, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki politikalarını desteklediklerini fakat zamanla gerçeklikten uzak çalışmalar üretildiğini belirtti. “Dünya siyonizmi gerçeğinden uzak bu hedefleri ortaya koyuyorsunuz. Dolayısıyla gerçeklikten uzak çalışmalar üretiyorsunuz” ifadelerini kullanan Emanetoğlu, “Bundan 17 sene önce AK Parti 2002 yılında tek başına iktidara geldiğinde dış politikayla alakalı 2 tane temel hedef ortaya koymuşlardı. Bizim de destekleyip altına imzamızı attığımız, doğru hedeflerdi bunlar. Bu hedeflerin bir tanesi, kazan kazan politikasıydı. Yani ilişki içerisinde olduğumuz diğer devletlerle öyle bir politika yürüteceğiz ki onlar da kazanacak biz de kazanacağız. Bir diğeri ise komşularla sıfır sorun politikası. Elbetteki bu hedefler doğru hedeflerdir, iyi niyetli hedeflerdi, ulaşılması gereken hedeflerdir. Ancak siz dünya siyonizmi gerçeğinden uzak bu hedefleri ortaya koyuyorsunuz. Dolayısıyla gerçeklikten uzak çalışmalar üretiyorsunuz. 17 senenin sonunda ulaştığınız nokta, bizzat bu hedefleri ortaya koyan iktidar sahiplerinin, Cumhurbaşkanının yine kendi söylemiyle; Türkiye’nin beka problemiyle karşı karşıya kalması. Son 1 yıldır özellikle seçim döneminde konuştuğumuz konu, Türkiye bir beka problemiyle karşı karşıya. Bizim verdiğimiz mücadele beka problemini ortadan kaldırma mücadelesi. Pekala kaldırılabilir mi? Bu anlayışla Türkiye beka probleminden kurtulabilir mi? Elbetteki kurtulamaz. Şimdi siz 17 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. 17 yıl boyunca dünya siyonizminin kurgulamış olduğu organizasyonların bir parçası olmayı uluslararası bir başarı olarak kabul ediyorsunuz. Milletimize, halkımıza bunu bu şekilde sunuyorsunuz. Arkasından Türkiye beka problemiyle karşı karşıya diye kürsülerden bağırıyorsunuz. Ne kadar bağırırsanız bağırın sonuca ulaşamazsınız” şeklinde konuştu.
“Bir an önce D-8’i çalıştırmamız lazım” G-20 zirvesinden vazgeçilerek D-8 İslam Birliği’ni tekrar çalıştırılması gerektiğini ifade eden Emanetoğlu, konuşmasına şu şekilde son verdi: “2015 yılında, Erbakan hocamızın kurmuş olduğu D-8 organizasyonunun yıllık toplantısının organize edilme sırası Türkiye’deyken; ben bu toplantıyı yapamam çünkü Antalya’da G-20 toplantısını yapmam lazım diyeceksiniz. Arkasından Türkiye beka problemiyle karşı karşıya diye bağıracaksınız. Siz böyle yaptığınız için Türkiye maalesef beka problemiyle karşı karşıya. Ne yapmak lazım? Elbetteki Erbakan olmak lazım. Dünya siyonizminin kurgulamış olduğu G-20’nin, Avrupa Birliği’nin NATO’nun peşinde koşmak yerine Erbakan hocamızın 1997 yılında D-8 İslam Birliği’ni kurdu. Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin peşinde koşup diğer taraftan 8 tane Müslüman ülkenin bir araya getirilerek Erbakan hocamız tarafından kurulan D-8’i bir binanın bir katındaki ofise hapsederseniz elbetteki İslam coğrafyası kan gölüne dönecek. Elbetteki Türkiye beka problemiyle karşı karşıya kalacak. Bir an önce D-8’i çalıştırmamız lazım. Dünya siyonizmi hedeflerini açık açık ortaya koyuyor. Diyor ki, ben bütün insanlığı köleleştireceğim. Bu dünyada yaratılmış bütün varlıklar benim ve ben bu hedeflere ulaşabilmek için hiçbir insani, vicdani, ahlaki değer taşımadan çalışacağım ve yol alacağım. Şimdi siz dünya siyonizmine anladığı dilden cevap vermezseniz, elbetteki Türkiye beka problemiyle karşı karşıya kalacaktır. Bir an önce D-8’i çalıştırmamız lazım. Bir an önce ikinci hedef olan D-60’ı yani bütün Müslüman ülkelerin bir araya getirilerek kurulacak İslam Birliği’ni mutlaka kurmamız lazım. Elbetteki bunu yapmak kolay değil, elbetteki zordur. Maalesef dünya siyonizmi ve ırkçı emperyalizm ülkeleri birbirinden uzaklaştırmış, bundan daha öte Müslüman ülkeleri birbirine düşman hale getirmiştir.”