AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM grup toplantısında milletvekillerine seslendi.
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Hain darbe girişiminin devlet ve millette açtığı yarayı onarmak için hükümet ve Meclis grubu olarak olağanüstü bir gayret içerisindeyiz. Bu süreçte ekonomi yönetiminde bir boşluk olmamıştır. Kahraman milletimiz de bu süreçte 11 milyar dolar parasını bozdurarak Türk ekonomisinin gücüne güç katmıştır. Bürokrasi tam bir verimlilikle çalışmasını sürdürmüştür.
İlk günden itibaren siyasi partilerimizle ve başkanlarıyla istişare içerisinde olduk. Dün Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Devlet Bahçeli'yi ziyaret ettim. Kendilerine OHAL ve alınan kararlarla ilgili kapsamlı bilgileri aktardım.
"TARİHİMİZİN EN BÜYÜK MİTİNGİ"
Sayın Cumhurbaşkanımız pazar günü İstanbul'da demokrasi ve şehitler mitingi gerçekleştirecek. Bu mitinge AK Parti olarak katılım sağlayacağız. Hepimiz Yenikapı'da hazır olacağız. Tarihimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz. Gün birlik günü, CHP ve MHP lideri ile partililerini bu buluşmaya davet ediyorum. Kendilerini pazar günü Yenikapı'ya bekliyoruz.
"FETÖ İLE MÜCADELEDE YALNIZ BIRAKILDIK"
15 Temmuz darbe girişimi en büyük tahribatlardan birini TSK içerisinde yaptı. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra FETÖ denilen örgüte amansız bir mücadele başlattık. Bu mücadelede başta cumhurbaşkanımız olmak üzere hep yalnız bırakıldık. Siyasi partilerden beklediğimiz desteği alamadık, medyadan beklediğimiz desteği alamadık. 15 Temmuz akşamı bu hain örgütün maskesi öyle bir düştü ki bütün Türkiye bu hainlerin gerçek yüzünü gördü.
"TÜRKİYE UÇURUMUN KENARINDAN DÖNDÜ"
Bu hain örgütü ve bölücü terör örgütünü jiletle kazır gibi bu mübarek topraklardan kazıyıp atacağız. Türkiye'ye zarar vermemeleri için her türül tedbiri aldık, almaya devam edeceğiz. 15 Temmuz akşamı Türkiye uçurumun kenarından döndü. Darbe girişimi başarılı olsaydı, ne anayasa olacaktı, ne hukuk işleyecekti ne de gazi Meclis var olacaktı. Bugün özgür basından, insan haklarından ifade özgürlüğünden eser kalmayacaktı. Devletimiz ve milletimiz uçurumun kenarından dönmüştür, bunu sağlayan d Cumhurbaşkanı ve başkomutanımız Erdoğan'ın dik duruşu ve milletimizin gövdesini siper etmesidir.
"MİKROPLARINI TEMİZLİYORUZ"
Devleti ve milleti korumak için olağanüstü önlemlerin alınması mecburiyet haline geldi. OHAL ile ilgili kaygıların ne kadar yersiz olduğunu görüyoruz. En küçük hukuksuzluğa, özgürlük ihlaline müsamaha göstermeyeceğiz. Bir yandan devleti dimdik ayakta tutuyor diğer yandan kararlı bir şekilde devlet içine sızmış mikropları temizliyoruz.
"AJAN YUVALARI KAPATTIK"
Çıkardığımız 667 sayılı KHK ile virüs ve hain temizliğini başlattık. Terör örgütüyle irtibatı bulunan 35 sağlık kuruluşu, bin 45 eğitim kurumunu, 104 vakıf ve 1125 derneği, 15 üniversiteyi, 29 sendika, federasyon, konfederasyonu diğer bir değişle ajan yuvalarını kapattık. Kamuda benzeri bir temizliği başlattık devam ediyoruz. Yargıda bu haşhaşileri tek tek tespit ettik, meslekten çıkarıyoruz. TSK'da da kapsamlı bir temizlik hareketi başlattık. Terör örgütüyle bağlantılı 1684 subay ve astsubayların ilişiği kesildi. Terör örgütünün yayınlarına son verildi. Gazi ve şehit yakınlarına haklar getirdik. Vatandaşlarımızdan yoğun talep gelmesi üzerine bir bağış kampanyası başlattık.
"DEĞİŞİKLİKLER TSK'YI ZAYIFLATMAYACAK"
En büyük ve köklü düzenlemeleri TSK içerisinde yaptık. Değişiklikler TSK'yı zayıflatmayacak. Tam aksine her türlü tehdide hazırlıklı hale getirecektir. Bu tehditlere karşı TSK'nın yeniden yapılanması bütün enerjisini asli işlerine harcaması geleceğimiz için olmazsa olmazdır."