1989 yılından beri Bursa’da el yapımı yorgan diken Mehmet Uzun, yeni ustaların yetişmemesi mesleği bitme noktasına taşıdığını anlattı. Son dönemde fabrikasyon yorganlardan çok el yapımı yorganların rağbet gördüğünü belirten Uzun, “İşlerimiz çok şükür iyi. Yorgan siparişi verenler oluyor, ama bu mesleği devam ettirecek usta bulunmuyor” dedi. 1980 yılında İstanbul’da çıraklık yaparak yorgancılığa başlayan Mehmet Uzun, “Artık eskisi gibi kış, yaz diye bir şey kalmadı. Yazında, kışın da işlerimiz oluyor. İşlerimiz oluyor, ama usta sıkıntısı çekiyoruz. Yeni yetişen olmadığı için mustaribiz. Fabrikalarda üretilen şeylerin hepsi silikon. Silikon elyaf olduğu için hastalık yapıyormuş, herkes doğala, el emeğine dönüş yaptı. Yorganlara büyük rağbet var; ama usta kalmadı. Bu meslek elinizde bir altın bilezik. Ben ilerleyen yıllarda bu mesleğe daha fazla ilginin artacağını düşünüyorum” diye konuştu. “Pamuğun da tohumu bozuldu” Günlük kullanılabilecek bir yorganı 4-5 saatte sıfırdan diktiğini ifade eden Uzun, “Günde 2 tane de bitirebilirsiniz. Ama yaşımız geçtiği için 1 tane yapıyorum. Pamukla, yünle yorganlar, yataklar yapıyoruz. Bence yün daha güzel. Çünkü eski pamuklar yok artık. Pamukların hepsi berbat, perişan. Bizim çıraklığını yaptığımız zaman 4-5 tür pamuk vardı. Şimdi tek tip pamuk var, o da beş para etmez. Ona iğne çalışmıyor. Pamuğun da tohumu bozuldu. Yün çabuk basılmıyor, biraz daha kullanması kolay olur" dedi. Yorganların 200-250 TL arasını değiştiğini vurgulayan 3 çocuk babası Mehmet Uzun, “Yorgan dikiminin her şeyi bize ait. Bu dediğim malzemeler birinci sınıf. Yünün kilosu 30 lira, kullandığımız beyaz örtünün metresi de 16 lira. Daha düşük fiyata yapan arkadaşlarımız da var. Düşük malzeme kullanıyor. Dikenler de biraz baştan savma dikiyor, daha ucuza satıyorlar” dedi. (iha)