KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum kesimi ile gerçekleştirilen müzakerelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Akıncı, “Göreve geldiğim günden bu yana geçen iki yıllık sürede müzakerelerde ciddi ilerlemeler sağlandığı bir gerçektir. Kuşkusuz ki bu ilerlemelerin sağlanmasında Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tavrı önemli rol oynamıştır. Buna ilk kez “Toprak Ayarlaması” konusunda harita çalışması yapılması hususu da dahildir. Ancak, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı ve yaratıcı tutumunu sürdürmesine ve farklılıkların giderilmesi için gerekli tüm çabayı göstermesine rağmen, son aylarda “ilk dört başlık” olarak nitelendirilen Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, Avrupa Birliği Konuları ve Mülkiyet başlıklarında, geçmişten gelen bazı unsurların netleştirilmesi dışında yeni yakınlaşmalar sağlanması mümkün olmamıştır. Örneğin Rum tarafı, bir federal çözümde olmazsa olmaz olan, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğinin bazı temel unsurlarını kabul etmekte hala zorlanmaktadır” dedi.
“ARTIK BİR DOĞAL TAKVİMİN OLUŞTUĞU ÇOK AÇIKTIR”
Akıncı, “Kıbrıs Türk tarafı, 2017 yılında söz konusu olabilecek risklere işaret ederek 2016 yılı sonunu çözüm için bir hedef olarak gördüğünü ısrarla vurgulamıştır. Nitekim, bir yandan doğal gaz konusu, diğer yandan Şubat 2018’de yaşanacak Rum başkanlık seçimleri nedeniyle oluşan atmosfer, haklılığımızı ortaya koymuştur. Süreçte gelinen noktada, artık bir doğal takvimin oluştuğu çok açıktır. Mevcut doğal takvimin getirdiği kısıtlı zaman çerçevesinde çözüme ulaşabilmemiz için artık bütünlüklü bir paket yaklaşımıyla hareket edilmesinin zorunluluğu ortadadır. Gelinen aşamada, açıkta kalan ve çözüm bekleyen temel konular gerek iki tarafça, gerek BM tarafından çok iyi bilinmektedir. Bu konularda bir çözüme ulaşabilmek için artık tarafların zor kararlar vererek karşılıklı adım atmasının ve bir paket anlayışıyla hareket etmesinin vakti gelmiştir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Bu düşünceden hareketle Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Konferansının ilk oturumunun sonuç bildirgesinde ifade edildiği çerçevede, konferansın bir an önce yeniden toplanmasına hazırdır ve her zaman olduğu gibi sonuç üretilinceye kadar orada kalınmasına isteklidir” dedi.
“Sayın Rum Lider, son liderler görüşmesinde dile getirdiklerini tekrarlayarak, konferansa gidildiği zaman, öncelikle Toprak Ayarlaması ve Güvenlik ve Garantiler konularının, diğer başlıklardan koparılarak kendi içlerinde müzakere yapılıp sonuçlandırılmasını ve bu başlıkların kapatılması durumunda diğer konuların görüşülmesine başlanmasını talep etmiştir” diyen Akıncı “Bu ön şart, çözüm müzakerelerinin temelini teşkil eden ve Rum liderin altında kendi imzası bulunan “11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması”nın, “konuların birbiri ile ilintili müzakere edilmesi” maddesine tamamen aykırıdır ve sonuç odaklı da değildir” sözlerini kaydetti.
Cenevre’deki Kıbrıs Konferansının ilk oturumunu hatırlatan Akıncı, “Metodoloji olarak Güvenlik ve Garantiler” başlığının konuşulacağı zaman garantör ülkelerin de katılımıyla 5’li formatta toplanan, diğer konuların konuşulduğu adadaki iki tarafın bir araya geldiği, “Birbiri ile etkileşen paralel masalar” çerçevesinde müzakere edilmesi öngörülmekteydi, ancak Yunanistan’ın “hazır olmadığı” bahanesiyle toplantıya ara talep etmesi üzerine bu metodoloji hayata geçirilememişti. Kıbrıs Türk tarafı, 11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması ve Cenevre’deki tüm tarafların onayıyla 12 Ocak 2017’de açıklanan Konferans Bildirgesi’ne tamamen sadık kalacak bir şekilde, yeni bir şart öne sürmeden, ilk Konferansta öngörülen metodoloji çerçevesinde bir an önce konferansın bir sonraki oturumuna gitmeye hazırdır” dedi.
Cumhurbaşkanı “Beklentimiz, Rum tarafının mutabık kalınmış zemin ve anlayışlar çerçevesinde ve ön şartları bir kenara bırakarak, süreci başarıya götürecek adımlara hazır olduğunu göstermesi ve ilk Mont Pelerin görüşmelerinde ve Konferansın ilk oturumunda yapılanın aksine, kimsenin bir ara talep etmeden Kıbrıs Konferansının kapsamlı bir çözümle sonuçlanmasıdır” diyerek sözlerini tamamladı
(Emir Abdurrahman Bulut /İHA)