Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Dışişleri Bakanları 3’lü toplantısına katıldı. Bakanlar üçlü toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İkili görüşmelerde hem ülkeler arasındaki ilişkileri, hem de bölgesel konuları konuştuklarını vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu, “Üçlü mekanizma gerçekten bölgenin istikrarına ve ekonomik kalkınmasında büyük katkı sağlıyor. Somut sonuçlar elde ediyoruz, birçok önemli projeyi gerçekleştiriyoruz. Avrupa’nın enerji arz güvenliğini ve ihtiyaçlarını karşılayan çok önemli projeleri gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıl bu sefer zirveyi gerçekleştirmek konusunda mutabık kaldık. Sıra Türkiye’de. Cumhurbaşkanlarımızın bir araya geldiği toplantıda geleceğe yönelik önemli kararlar alınacaktır. Bugün toplantıda BM Genel Kurulunun gündemindeki konularda beraber nasıl hareket edebiliriz bunu değerlendirdik. Azerbaycan ve Gürcistan’ı ilgilendiren konularda. Hem Karabağ, hem Abhazya konularında bu sorunların bir an önce barışçıl yoldan ve iki ülkenin toprak bütünlüğü içerisinde çözülmesi gerektiğini birlikte New York’ta vurgulayacağız” dedi.
“Sadece İslam dünyasının değil, tüm dünyanın duyarlı olması gerekiyor”
Arakan’la ilgili soruya cevap veren Çavuşoğlu, “Türkiye olarak başından beri inisiyatif aldık. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan bayramda bütün mesaisini bu konuya ayırdı. Çok sayıda hükümet ve devlet başkanıyla görüşmeler yaptı. Bu konuda duyarlılık gösteren bazı ülkeler oldu. Sadece İslam dünyasının değil, tüm dünyanın duyarlı olması gerekiyor. Maalesef bu duyarlılığı göremedik. Oysa burada bir insanlık dramı var ve bu tüm dünyanın gözü önünde oluyor. Buradan Bangladeş’e geçeceğiz. Bangladeş’te yine sınır bölgesine giderek Arakan bölgesinden gelen ve son olaylardan sonra canlarını riske atarak bu bölgeye gelen Rohingyalı kardeşlerimizi ziyaret edeceğiz, onlara TİKA’mızla, Kızılay’ımızla yardımlarımızı ulaştıracağız. Yerel yönetimlere yine yardımlarımızı yapacağız ki, hem o yörede yaşayan insanlara, hem de Arakanlılara yardım etsinler. Burada ihtiyaçları gördükten sonra uluslararası camia ile, onlar yanımızda olsa, olmasa da ne yapabileceğimizi birlikte karar vereceğiz. O insanları burada yalnız bırakmayacağız. Çünkü, biz her zaman mazlumun yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Fakat Arakan problemine kalıcı bir çözüm bulmamız lazım. Geçmişte de buna benzer olaylar oldu. Çok sayıda insan öldürüldü ve ya yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı. İki sene önce Ramazan ayında Arakan bölgesine gitmiştim. İnsanlar adeta açık hava hapishanesi içinde, çamur içinde yaşıyor. Dışarıya çıkmak, içeriye girmek yasak. Bu çağda insanların bu şartlar içinde yaşaması kabul edilir değil” diye konuştu.