Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber televizyonunda İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevapladı. Mabeyn Köşkü’nde gerçekleşen canlı yayında önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın ‘benim oyum yüzde 56’ açıklamalarına ilişkin, “Mürebbiyesi Bay Kemal. Onun verdiği derse çalışıyor ve her şey yalan üzerine” ifadelerini kullandı. İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir televizyon programında bu iş birliğini siyasi kanka olarak değerlendirdi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi: “Önce bir kankayı sormak lazım, siz kanka deyince ne anlıyorsunuz. Bu aslında kan kardeşliğidir. Güzel bir yakıştırma. Bende farklı bir versiyonunu kullanıyorum, pazara değil, mezara kadar bu birlikteliğimizi taşıyacağız diyorum. Burada ifade edilen böyle bir dayanışma ruhudur ve bunu bu şekilde götürmek, bizim MHP ile azami müştereklerimiz var, asgari değil. Diğer dörtlünün asgari müşterekleri bile yok. Bizim azami müştereklerimiz de ne var; tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet var. Diğerlerinde böyle bir şey yok. Bugün, HDP’nin adayı İstiklal Marşını okumadı. CHP’liler orada İstiklal Marşı okuyor ama onun ağzında bir hareket bile yok. İstiklal Marşımıza bile karşı olan, CHP İstiklal Marşına karşı olanla beraber oluyor. Bunlar bayrağımızı kongrelerinde dahi asmayacak kadar bayrak düşmanıdır. Bunlarla iş birliği yapıyorsun. Aynı şekilde İYİ Parti’de buna benzer ifadeler kullanıyor, sözde milliyetçi. Buyur, ne ile izah edeceksin? Saadet Partisi, ne ile izah edeceksin? Bunlarla siz şu anda tam manasıyla iş tuttunuz. Elhamdülillah bizim böyle bir sorunumuz yok.” “Karşı tarafın ortak paydası Erdoğan düşmanlığı olabilir mi?” sorusuna ise Erdoğan, “Ona bende doğrusu olumlu bakabilirim, Erdoğan düşmanlığı olabilir” karşılığını verdi.
"GBT SİSTEMİNİN DOĞRU ÇALIŞTIĞINA İNANMIYORUM" Terör örgütü PKK ile bağlantılı isimlerin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tarafından belediye meclis üyesi adaylığına yazıldığı ile ilgili ise önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Bunların içinde bu soruşturmayı geçirdi geçirmedi hepsi bir tarafa hemen hemen haklarında soruşturma açılmayanı yok gibi. Gelecekte YSK’nın bu işi çok daha farklı ele alması lazım. GBT sisteminin doğru çalıştığına inanmıyorum. GBT sisteminin çok daha doğru çalışması lazım. Bu tür adamların adaylıklarının baştan silinip atılması lazım. Seçim sonrası 300 küsur bu isimler ile ilgili başta benim partim olmak üzere hepimiz yükleneceğiz. Bunların hepsinin başkansa başkanlığını, meclis üyesi ise meclis üyeliğinin, bunların hepsinin düşürülmesi için müracaatlarımızı yapacağız. Biz bu ülkeyi teröre bulaşmış, teröristler ile kalkıp da yönetilmesine müsaade edemeyiz. Bunların önünde duracağız. Başkanlıklarda geçen dönemde olduğu gibi bunların içinde CHP’nin Kandil adayları var. Bir tanesi şu anda CHP’den Abdülbaki Karaagaç diye bir isim. Bütün bunlar yarın seçim neticeleri belli olduktan sonra hepsinin üzerine üzerine gideceğiz. Kayyumluk olayı bizim dönemimizde çıkmış bir şey değil ki. Bu kurum var ve bu müessese olduğunu göre, devletin, milletin parasını bu belediyelere gönderiyor, bunlarda bu paraları Kandil’e gönderiyordu. Artık biz bunlara bu fırsatı veremeyiz. O dönemlerde bu paralar nasıl harcandı diye baktığımızda, maalesef karşımıza çukurlar, hendekler çıkıyor. Ne yazık ki, sözde İYİ Parti’nin bir temsilcisi utanmadan, sıkılmadan çıkıyor, şu ifadeyi kullanıyor: ‘Bu çukurların açılmasının bilgisi Erdoğan’da vardır.’ Bu terbiyesizliğin daniskasıdır. Erdoğan’da bunların bilgisinin var olduğunu söyleyen önce bunu tespit etmesi lazım. Bu sende olabilir, sen cezaevine niye girdin yattın? Bakanlığın döneminde maalesef birçok yolsuz işlere karıştığın için girdin yattın. Tayyip Erdoğan’ın hayatında böyle bir şey göremezsin, gösteremezsin. Tayyip Erdoğan’ın ne gönül dünyasında ne de görev yaptığı belediye başkanlığı döneminde, ne de başbakanlığı döneminde böyle bir dosyayı ortaya koyamazsın. Benim geçmişimde de bugünümde de sadece vatanıma olan sevgim, milletime olan sevgim vardır ve bütün eserlerimizle biz ortadayız” dedi.
BEKA TARTIŞMALARI İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın beka tartışmalarına ilişkin sorduğu bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Beka meselesi olayında ülkemize karşı yürütülen tüm yıpratma savaşları ve bunların doğuracağı istikrarsızlık bir beka meselesidir. 17-25 Aralık olayı aslında bunun yargıda ki en önemli göstergesidir. Yargıda olduğu gibi yerel yönetimlerde de bunun göstergeleri var. Devletten gelen bütün imkanları aldığı gibi Kandil’e gönderenler olduğu gibi, Güneydoğu’nun, Doğu’nun birçok yerlerinde bu çukurların kazılması, buralara genç dimaların, o çocukların öldürülerek oralara gömülmesi, bunlar beka meselesi değil de nedir. Bizim sınırımızda bu kadar savaşlar oluyor. Güney’den bakıyorsunuz oralarda PKK’nın diğer kanadı olan YPG/PYD bunların bizim topraklarımıza attıkları havan topları vesaire tüm bunlarla verilen mücadele bir beka sorunu değil de nedir? Bizim Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te verdiğimiz mücadele bir beka sorunu değil de nedir? 15 Temmuz bir beka sorunu değil de nedir? Bu FETÖ’cular ne yapmışlardı, devletin çok ciddi kurumlarını ele geçirme durumundaydılar. Silahlı Kuvvetlerimize, polis teşkilatımıza sızmışlar mıydı, sızmışlardı. Devletin bütün kurumlarına yerleşmişler miydi? Yerleşmişlerdi. Bütün buralarda bir beka sorunu çok açık ve net ortadaydı. Ne ile bu meydana çıktı. 15 Temmuz ile çıktı. 15 Temmuz’un tabi bizim 253 şehidimiz var, 2 bin 191 gazimiz var, bütün bunlar ciğerimizi dağladı o ayrı ama diğer taraftan böyle bir durumun ortaya çıkması bakımından çok hayırlı oldu. Şu anda içerde hukuk mücadelesi devam ediyor. Yargılananlar var, ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapse mahkum olanlar var. Ama bunların başı durumunda olan baş terörist, alçak, o şu anda Pensilvanya’da. Onunla birlikte kaçanlar var. Almanya’ya, Avrupa’nın çeşitli yerlerine kaçanlar var. Bunların bir kısmını biz yakalıyoruz. Bunları biz bırakamayız. Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpasları, terör çukurları, 15 Temmuz işgal girişimi, terör koridoru girişimleri, ekonomik ve finansal operasyonlar, İslam karşıtı çevrelerin ezanımızı özellikle de terörle içli dışlı olan ittifakların bayrağımızı hedef alması, bu akşam İstiklal Marşına karşı takınılan tavırlar bunların hepsi beka meselesinin en somut örnekleridir. Bunların da baş aktörleri PKK, PYD, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi örgütlerde bunların baş aktörleri konumundadır” açıklamasında bulundu.
"EY EKREM SEN KULA KULSUN, MUHATABIM DEĞİLSİN" Fetullahçı Terör Örgütü’nün firari medya imamlarından Ekrem Dumanlı’nın yayımladığı videonun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok müptezel birisi. Karşımızda el pençe duran birisiydi. Savcılık soruşturmayı açtığı anda kaçıp gidenlerden birisi. Düş yakamızdan ifadesini kullanıyor, sen kime kullanıyorsun, sen kimsin, senin her yerin yakan olsa ne olur, uşaksın, kulsun ama Allah’a değil, FETÖ’ye kulsun. Şu anda zannediyor ki bunlar 15 Temmuz ile bu işi bitireceğiz. Ne oldu, bitirebildiniz mi? Eski Türkiye yok. Biz kula kul değiliz. Ey Ekrem sen kula kulsun, bunu bir defa bil. Muhatabım değilsin. Yanındaki (Cemil Bayık) PKK’nın dağdaki temsilcisi. O zaten malum, her yönüyle bitmiş, tükenmiş. Bunlar 12, 13, 14 yaşlarındaki kızları dağa kaçırıp, onları taciz eden alçaklar. Bunlar o tür teröristler. Hala HDP’ye gönül veren kardeşlerim, Güneydoğu’lu kardeşlerim, Diyarbakır Belediyesi’nin önünde günlerce, aylarca orada çadırlar kurup ağlayan Kürt anneler, bunların kızları dağlara kaçırıldı. O günleri hatırlayın ve bunların peşinden artık gitmeyin. Bizim şu anda PKK terör örgütü tarafından kaçırılmış olan astsubaylarımız, doktorlarımız, mühendislerimiz var. Değişik yöntemlerle onlar konuşturulmaya çalışılıyor. Bu adamın benim ülkemle, vatanımla bir bağlantısı olabilir mi? Olamaz. Şu anda Kandil’de yaşıyor. Geçen gün bunların çok önde olan liderlerinden bir tanesi vuruldu, şu anda ölümle pençeleşiyor belki de” ifadelerini kullandı.
"KÜRT KARDEŞLERİME SAYGISIZLIK YAPIYOR, HAKARET EDİYOR" HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin, “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt’ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir” açıklamalarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adam Kürt değil. Bu adam benim Kürt vatandaşlarım üzerinden kendisine siyasi sermaye edinmeye çalışıyor. Mansur Yavaş gelsin şunun hesabını versin. ‘Ankara’da eğer Yavaş kazanacaksa bizimle kazanacak.’ Aynı şeyi İstanbul’daki için de söylüyor. Sanki Kürtlerin oyları onlar tarafından ipotek altında. Benim Kürt kardeşlerime de saygısızlık yapıyor, hakaret ediyor. Benim nice inanıyorum ki bize gönül vermiş Kürt kardeşlerim var. Bunların ifadesi bunlar için bir saygısızlıktır, hakarettir” dedi. (İHA)