Doç. Dr. zengin, konuşmasına löseminin kan kanseri olduğunu söyleyerek başladı. Zengin, löseminin kan hücrelerinin, kemik iliğinde gelişimi esnasında bir basamakta duraklaması ve o basamaktan itibaren gelişmemiş kan hücrelerinin hızla çoğalarak tüm vücudu kaplama durumu olduğunu açıkladı.
Emine Zengin, konuşmasının devamında löseminin tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu belirtirken tedavi çeşitlerinin ise kemoterapi, radyoterapi ve kemik iliği nakli olduğunu ifade etti. “Tedaviyle birlikte lösemili çocukların %80’i hayatta kalıyor. Fakat bunun löseminin türüne göre değişen bir şey olduğunu söyleyebiliriz” diyen Zengin, Akut Lenfoblastik lösemi tipinde bu şansın daha fazla, Akut Myeloblastik lösemide ise daha az olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Emine Zengin, hasta yakınlarının ilk tanı döneminde bilgisizlikten kaynaklı çok fazla panik yaptığını ve 1-2 haftalık sürecin böyle geçtiğini söyledi. Daha sonraki süreç olan kan ürünleri bulma aşamasının daha sıkıntılı olduğunu belirten zengin, “Kemoterapi esnasında kan hücrelerini yapan kemik iliği Miyelositik hücrelerinin üretimini durdurması durumlarında kırmızı ve beyaz kan hücrelerini ve taze donmuş plazmaları dışarıdan almak durumunda kalıyor. Bu durumda kan grubuna uygun ürünleri bulmakta zorluk çekiyoruz” dedi. Akut Lenfoblastik lösemi hastaları yatışları esnasında ortalama 8-10 arasında Elektrosit ve Trombosit Süspansiyona ihtiyaç duyduğunu ve bunları çevreden bulmanın çok zor olduğunu belirten Emine Zengin, kan ürünleri ve Trombosit için gönüllü bağışçıların artması gerektiğini, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi kan bankasına veya Kızılay’a gönüllü bağışçı olmanın yararlı olacağını sözlerine ekledi.
Emine Zengin, Kızılay’ın başlattığı çalışmayla kemik iliği nakli için artık daha kolay gönüllü olunabildiğini ve 18-50 yaş arasında, kronik veya bulaşıcı bir hastalığı olmayan herkesin kemik iliği için gönüllü olabileceğini kaydetti. Zengin, nakil süreci başladığında tekrar yeni kan tetkiklerinden sonra uygun verici olanların ameliyathanede 1 saat kadar uyutularak kemik iliğinden kök hücreler toplandığını söyledi.
Doç. Dr. Zengin, gerçekten bağış yapabileceğinden emin olan kişilerin bağış için başvurması gerektiğini, eşleşme sonrasında eğer gönüllü olan kişi vazgeçerse hem maddi hem de manevi olarak emeklere yazık olduğunu bu durumda ise hasta ve hasta yakınlarının umutlarının yıkıldığını sözlerine ekledi.