Kendi çalışanlarına hizmet vermek amacı ile özel şirketler, işçi kuruluşları ve benzeri tarafından kurulmuş sağlık yurtları özel hastane sayılmamaktadır.Bu durumda, özel hastanede kamuya hizmet sunma ölçütü esas alınmalıdır.Özel hastanelerde hekimle hasta arasında bir sözleşme ilişkisi kurulmaz, bu ilişki hastane ile hasta arasında mevcuttur.Özel hastane ile hasta arasında kurulan hukuki ilişkinin esas unsuru hastaneye yatırılarak tedavi olmakla birlikte, ayakta tedavileri de kapsar. Söz konusu tedaviler sonucu, hasta tarafından özel hastaneye ödenmesi gereken paranın tamamı yada bir kısmı sosyal güvencesi olanlar için kurulan anlaşmalar çerçevesinde Devlet tarafından karşılanmaktadır. Ancak bazı özel hastanelerde; özel sağlık kuruluşuna sevk işleminin yasal olmaması, hastalık için uygulanan muayene,ameliyat, tetkik ve işlemlerde usulsüzlükler ve daha ötesi sahtecilikler tespit edildiği, yapılan denetim veya şikayetler (ihbarlar) sonucu ortaya çıkmaktadır.Sonuçta, özel hastane hasta ve / veya devletten yaptığı hizmetin bedelini tahsil etmektedir.İster şikayet (ihbar), ister kontrolörce yapılan denetim sonucu usulsüz ödendiği gerekçesiyle ödenen paranın tamamı veya bir kısmının iadesi ile idarece idari para cezası uygulanmaktadır.Özel sağlık kuruluşuna sevk işlemi yasal olmadığı nedeniyle, ödenen tedavi gideri hastanın maaşından kesilmek suretiyle devlete iadesi sağlanır.Ancak, diğer tedavi ve yatışlar için usulsüz olarak hastadan yada devletten tahsil edilen ödemelerde, sırası ile hasta ve devlete iadesi gerekmektedir. Özel hastanelerin iade konusunda isteksiz olması halinde, hasta veya devlet tarafından sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak özel hastane işletenine karşı dava yada takip talebinde bulunulabilir (6098 sayılı TBK m.77 vd.).Yürekten esenlikler ve içten saygılarımızla,