Hepimiz üzgünüz, morallerimiz bozuk ve sinirliyiz. Katilleri lanetliyoruz ancak elde olmadan geleceğimiz konusunda endişeye de kapılıyoruz.Nasıl insanların bir kaderi varsa ülkelerin de bir kaderi var sanırız. Bizim güzel ülkemizin de bu açıdan çok şanslı olduğu söylenemez. Hep çalkantılı süreçler yaşamış, sıkıntılara gark olmuş bir toplum. İnsanımızın yüzü çok nadiren gülmüştür, rahat nefes aldığı zaman nadirdir.Bunlar hepimizin bildiği hususlar. Dünyada terörü yaşamamış bir ulus bulmak da zordur.
Ancak toplumundan canlı bomba çıkan toplum sayısı bir elin parmağını geçmez.Bugün üzerinde durmamız gereken husus bu topraklardan neden canlı bomba çıktığı sorusudur?20li yaşlarda üniversitede okuyan bir genç kendini de havaya uçurmak suretiyle neden toplu katliam yapmaya kalkar?
Bugün şehirlerimizdeki terör eylemlerinin neredeyse tümü intihar bombacıları tarafından gerçekleştirilmektedir.Günümüzde terör dünyanın gerçeğidir. Ancak toplum bilimciler insanımızın canlı bomba olmayı nasıl kabullenebildiğinin bilimsel açıklamasını yapmalıdır. İkna için ilaç veriyorlar, amansız hastalığa yakalananları tercih ediyorlar denilerek açıklanacak bir durum ortada yoktur.Tüm bunlar bir yana devletin insanlarının gelecekten umutlu olabilmelerini sağlamak için çalışmalar yapmalıdır. Sosyal devletin tekrar ihya edilerek şefkatli elin her yerde hissedilmesi temin edilmelidir. Anadolunun zenginliklerini yaşamalı ve paylaşmalıyız. Üreten, gelecekten beklentisi olan dünya vatandaşı olma sevdasında olan insanların oluşturduğu bir toplum tüm sorunlarını çözer.Umudumuz çok geçmeden böylesi bir topluma ulaşabilmektir.