Bu benim BTSO ile gerçekleştirmiş olduğum ilk fuar ve iş seyahati idi. Başka bir ilk ise, Yenişehir havaalanından ilk kez yurtdışına uçuşum idi.Fuarın ilk ayağı Birmingham şehrinde yapılmakta olan MACH 2016 (Makine Ekipmanları Fuarı)nı ziyaret ettik.BTSO organizasyonunun programı çerçevesinde bizleri Birminghamda Süha Kasapoğlu (SK) adlı bir beyefendi karşıladı. Her türlü entelektüel bilgi ve veriye sahip olan bu beyefendi bizlere Birminghamın kısa tarihini anlatırken sanki Bursanın geçmişini, şimdiki halini ve bir de geleceğini anlattı diye düşünüyorum.
İngilterenin 2. Dünya Savaşından sonra kalkınma hamlesinde şehrin önemi çok büyük. Land Rover, Jaguar, Rolly Royce ve Rover gibi dünya markaları bu şehirde üretiliyormuş ve 1980li yıllarda şehrin nüfusu 1.3 milyon olmuş, şimdi ise 900 binlere kadar gerilemiş.Rant şehrin her şeyini almış götürmüş, ne doğası kalmış ne de yeşili. Nüfus yoğunluğunu kaldırabilmesi için yapılan gökdelenler şehrin dokusunu bozmuş. Üstelik bizdeki Tokilere hiç benzemiyor, gökdelenler arasında futbol sahası kadar boşluk ve yeşil alanları var. Birmingham şehri şimdilerde ise fuar ve konferans turizmciliğinin yanı sıra, yüksek teknolojik üretimle hayatına devam etmekte. Geçmişte işsizliğin hiç dile getirilmediği şehirde şimdilerde en büyük sorunlardan biri de işsizlik. Şehrin en güzel yerleri ise mal taşıma amacı ile yapılan ve şehrin merkezine kadar getirilen sunni yük taşıma su kanalları artık turistik amaçlı olarak kullanılmakta. SKya göre rant ve yoğun sanayileşme şehrin tarihini, doğal dokusunu, ruhunu, kimliğini kazıdı götürdü. Londraya Tren Yolları Endüstrisi Fuarı için otobüsler ile transfer olduk. Aşırı trafik nedeni ile hiç mola vermeden 4 saat süren yolculuğumuz esnasında SK bizlere yol boyunca İngiltere tarihi ve gelenekleri hakkında hiç durmadan ve sıkmadan bilgiler aktardı. Londraya nasıl özen gösterildiğini ve şehrin 20 km uzunluğunda yeşil kuşak çemberi alanına hiç inşaat yapılmadığını ve şehrin doğal olarak diğer şehirler ile birleşmediğini güzel güzel anlattı. Ayrıca romanlara, filmlere, resim tablolarına konu olan Britanya adasına özgü tilki avını anlatırken otobüsten doğaya bakarken bir an kendimi Londra Dükü olarak ve arkadaşlarımla koca koca İngiliz atlarının sırtında, av köpekleri ile tilki avına çıktığımı hayal ettim.İkinci fuar ayağımız Londra idi.Trenyolları Endüstrisi Fuarı, sanayicilerimiz için bir yeni endüstri alanı ve teknoloji kapısı diye düşünüyorum. Bu fuarda ben Çinlilerin yanı sıra Hindistanlıların da tren yolları sektöründe önemli bir yol aldıklarını gördüm. Darısı ülkemizin başına. Londra Fuar Alanında bir de Bilgisayar Veri Programları Hazırlayıcıları Fuarı vardı. BTSO ziyaretçileri aynı zamanda bu fuarı da gezme olanağı buldu.Bursalı sanayici arkadaşlarımla fuarı gezerken Türk müteşebbisinin, tek kelime yabancı dil bilmeden bütün işlerini elektronik ve teknoloji kullanarak hallettiğine şahit oldum. Coğrafya insanımızın müthiş özgüvenine bir kez daha hayranlığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Defalarca Londraya gitmeme rağmen Thames Nehri medcezir olduğunu, Hyatt Parkın sadece özgürlük meydanı olmadığını, tarihteki kanlı olaylara sahne olduğunu, silahlı düelloların nasıl yapıldığını, İngiliz şirketlerinin nasıl doğduğunu, parlamentonun yapısını, Londra nüfusunun yüzde ellisini yabancıların oluşturduğunu fuar ve iş görüşmelerine otobüsler ile giderken, Süha Kasapoğlu yoğun Londra trafiğini de fırsat bilerek çok güzel bir şekilde bizleri aydınlattı.BTSOyu bu organizasyonlarından dolayı kutluyorum ve devamının ülke ekonomisine ve sanayisine kazanç getireceğini düşünüyorum.Aynı zamanda İngiltere Fahri Konsolosu olan Sayın Hüseyin Durmaza bizlere Londrada da fahri ev sahipliğini göstermek adına, bütün heyete yemek daveti vermesi ve bu nazik davranışından dolayı kendi adıma kutluyorum.Programımızın son günü; uçağımız akşam saati olduğu için çok önemli bir toplantıya heyet olarak katıldık. COBCOE (Council Of British Chambers Of Commerce In Eurpoe), (Avrupadaki İngiliz Ticaret Odası ve meslek gruplarıyla iletişimi sağlayıp, eğitim hizmetleri ve bağlantı olanakları sunan, kar gütmeyen bir oluşum, 8 bin işletmeyi temsil ediyor, sloganları make europe work/ Avrupayı çalışır hale getirelim). Londra Gatwick Havaalından Bursaya uçarken, ilk kez direkt evimize uçma ve havaalanına indikten sonra çok kısa sürede evimizde olma hayalini gerçekleştirmekte ayrı bir mutluluk kaynağı oldu.Geçmiş olmasına rağmen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı kutluyorum.Saygılarımla...