?>

Duygu nasırlaşmasının sonu ne olacak?

Bu soruyu 27 Kasım 2007de okuyucuya yöneltmişiz. Toplumun gitgide tepkisizleştiğinden bahis ederek, etrafımızda olanlara kayıtsız kalmayı tercih eder durumda olunmasından şikayet etmiştik.

Meftun TAYAN

9 yıl önce

Gelinen noktada artık her şeyin olabileceğini kabullendiğimizden dem vurmuştuk. İçinde bulunduğumuz bu durumun “duygu nasırlaşması” olarak nitelendirilebileceğini ifade etmiştik. 

Geçen uzun zamanda tarif edilen sürecin hızlanarak devam ettiği görülmektedir. Bugüne gelindiğinde artık olmazların hepsinin olduğunu görüyoruz. Hani şu meşhur atasözünün dediği gibi; “ Olmaz olmaz deme olmaz olmaz” iddiası kanıtlanmıştır. Yaşanan birçok olumsuzluğa alışmış durumdayız. Kötü haberlerin peşi sıra gelmesine rağmen hala etrafa anlamsız bakışlar atmaya devam ediyoruz.Herkesin dilinde aldığı evin fiyatında gerçekleşen artış veya arsa fiyatlarındaki patlayıcı yükseliş. Dağın başında olduğu bilinen ancak kimsenin nerede olduğunu bilmediği tarlalar hayatımızı derinden etkileyen gelişmelerden daha önemli.Kapış kapış satılan lüks arabalar, yeni açılan mekanlarda zaman geçirebilmek için yapılan mücadeleler haber değeri taşıyor ve bunlara insanlar kafa yoruyor. Yaşanan faciaları görmezden gelerek hedonist bir yaklaşımla hayatı yaşamak anlaşılır gibi değildir. Duygulardan arınmış, robot gibi hedefine varmaktan başka bir şey düşünmeyen var toplumun nereye varacağını, bekleyip göreceğiz.

EKOHABER

YAZARIN DİĞER YAZILARI