Aynı konuda gün geçmesin ki; üzücü başka haberler karanlıktan çıkmasın.Konu, gözün gördüğü kadarı, Tabiplerin sorumluluğu ile ilgilidir.Gerçekten huzur içinde, tasasız görev yapan tabipleri, gelecekte istenmeyen sonuçlarla yüz yüze geldiklerinde, ister Medeni Hukuk ister Ceza Hukuku olsun meslekleriyle ilgili olarak yeterli bilgi sahibi midirler? Duygular Erebus kadar karanlık olmasa da, kendisinden emin bir ses yerine, sessiz bir gecede fısıltıyı hatırlatır seviyede belirsiz bir evet ya da gözleri kör olmuş çokluk hayırla karşılaşmamız hayal olmaz.Çok sesli sormak zamanı, tabiplerin bu durumunu düşünecek kimse yok mu? Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinin çağrısı üzerine, 14/04/2010 tarihinde Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu konulu bir seminerde konuşmacı olarak edindiğim bir izlenimde; tabiplerin açıklanan konuda gözlere sergilediği görüntü, gelecekte başına geleceği olası olaylara karşı, adeta rüzgarın esintisine kapılmış yaprak gibi.Toplum sağlığı alanında uğraşı veren, tabiplerin; bağımsız, özel sağlık kurum ve kuruluşları ya da kamu hastanelerine bağlı olarak çalıştıklarında aşağıdaki hususların varlığının önemli olduğu inancındayız:1- Hekim mesleki sorumluluk sigortası olması,2- Tıp Fakültelerinde zorunlu, hukuk, iktisat, işletme fakültelerinde seçmeli Tıp Hukuku derslerinin verilmesi,3- Tabiplere dönük, bu alanda yeterli ve etkili seminer, kurs, panel, sempozyom gibi etkinliklerin düzenlenmesi,4- Tıp Hukuku Araştırma Enstitüsünün kurulması. Bu Enstitü aracılığı ile; dergi ve diğer yayınların ifası, etkinlikler düzenlenmesi, hukuki çalışmalar yanında yasa taslakları hazırlanması gibi çok amaçlı, görevlerin gerçekleştirilmesi mümkün hale gelecektir.Bu konuda, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliğine çağrıda bulunmaktayız. Lütfen, tabiplerin huzur ve güven içinde görevlerini yapacak bir ortamı sağlamada gönülden kervana katılalım. Yürekten esenlikler ve en içte saygılarımızı sunarız.