Öncelikle Rekabet kurulu ve kurumundan , kurul kararlarından kısaca bahsedelim.1994 yılında yürürlüğe giren Rekabetin Korunmasına dair bir kanunumuz var. Kurumu denen bir kurumumuz var. Bu kurumun başkan ve yardımcısı dahil yedi kişiden oluşan bir de Rekabet Kurulumuz var. Kurumun amacı kanundaki deyimiyle, Mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak.Kurul, yasada belirtilen kriterlerle rekabete aykırılıklarda büyük miktar ve oranlarda idari para cezaları verebiliyor. Kurul kararları kesinleştiğinde de rekabete aykırı uygulamalardan zarar görenler zarar verenlere karşı zarar miktarı hatta üç katına kadar tazminat talep edebiliyor.İşte bu kurul, 2011 yılında kendisine yapılan başvuru ve şikayetler sonucu 12 büyük bankayı mercek altına alıp soruşturuyor. Tüm iddia savunma ve delilleri inceleyip bu bankaların 21.08.2007 ve 22.09. 2011 tarihleri arasındaki ticari ve tüketici kredileri oranları belirlerken yasal yöntemler dışında kalan haksız dayanışma hali ile faiz oranlarını belirlediklerine, bu suretle yüksek faiz uygulayabildiklerine hükmediyor. Bu bankalara büyük idari para cezaları veriyor. Verilen karar, bankalarca açılan idari davalar sonucuda kesinleşiyor. Dolayısıyla yeni bir FURYA ortaya çıkıyor. Hemen ortaya çıkan internet siteleri ve NE İDÜĞÜ BELİRSİZ tele şirketler BANKALARDAN ÖDEDİĞİNİZ KREDİLERİ GERİ ALIYORUZ. Haberleriyle başlıyorlar KANUNEN YASAK OLAN REKLAMLARA. Ülkemizde Yeri geliyor bu reklamlar mesaj taciz boyutunu da solluyor malum. Bankalardan masrafların geri alınması Furyası daha sıcaklığını kaybetmemişken milyonlarca davaya neden olabilecek bu son durum elbette ki kredi kullanmışları merak ve heyecan içinde bırakıyor. Kanunun 58.maddesinde şöyle bir düzenleme var. Hemen belirtelim. Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir. .Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.Peki ne yapacağız ? Öncelikle kredi FAİZİ iadesine dair kararı vermesi gereken Hukuk mahkemelerinden ( Tüketici- Ticaret veya Asliye Hukuk) TEK BİR KARAR OLUŞMADI. 2016 Temmuzunda başlayan İSTİNAF hatta YARGITAYdan geçen bir karar da yok. Yargının konuya nasıl yaklaşacağı, hangi içtihadı oluşturacağı ÇOK önemli. Off Shore davalarında görüldüğü üzere tek bir aksi içtihat tüm davaların reddine ve dolayısıyla büyük masraflara katlanmanıza neden olabilir. Masrafsız dava açanlara, kaybınız olmayacak her şeyi biz karşılıyoruz diyenlere de kesinlikle inanmayın çünkü YALAN. Bazı patavatsız danışman bürolar etik ilkelere sahip olmadığı için ve tabii ki durum size bilinçli bir şekilde tam olarak izah edilmediği için bu kumarı kendileri ve sizin için oynarlar sizin kaybınızı es geçerler , olası davanın reddi halinde masraf ve vekil ücretleri her halde size patlar. Geçmişte bir çok örnekler yaşandı.İlaveten, Bu dava imkanı TÜM KREDİ KULLANANLAR İÇİN söz konusu değil. Sadece KRİTERLERİN ÜZERİNDE FAİZ ORANI kullananlar için geçerli. Kullandığınız faizin ORANINA GÖRE titiz bir inceleme yaptırmanız gerekli. Üçüncüsü, sayıları milyonu aşacak bu kadar davayı bu Tüketici mahkemelerinin 50 yılda bitirmesi , kaldırması zor. İstinaf veya Yargıtayın vereceği ilk karar sonrası DAVA FURYASI BAŞLARSA Bu hususta MUTLAKA YASAL DÜZENLEME getirilir düşüncesindeyim. Tıpkı Elektrik faturaları davalarına getirildiği gibi. Hükumet bir günde KHK larla bir dünya yasal düzenlemeler getirmeye zaten alışkın, zor olmasa gerek. Özetle sonlandırayım. Dava başvurusu yapmazdan evvel reklamcı FURYACI internet siteleri mesaj ve sair yollarla size bulaşan hukuk losyonundan etiğinden uzak aracılardan uzak durun. Mutlaka rekabet Kurul kararını iyi okuyarak ,ödediğiniz faiz oranlarının hesabını iyi hesaplattırarak yeni kanun, yeni içtihat RİSKLERİ ile DAVAYI KAYBETMEYİ DAHİ GÖZE ALARAK, konusunda uzman Avukatınız vasıtasıyla dava açmanız gerek. Yani, (Affınıza sığınarak) SAZAN gibi atlamamak gerek.Saygılarımla.