2017 nin 2016 dan dahakötü olamayacağını düşünenler de var. En kötü geride kaldı mantığı bizi bu sonuca götürüyor. Toplum olarak eski mutlu günleri özlemle anıyoruz. Doların düştüğü, borsanın sürekli yükseldiği, negatif faizin eksi 3e dayandığı iklimi unutmak mümkün değil. Alınan gayrımenkulün birkaç saat içerisinde prim yaptığı, hammadde fiyatlarının roketlediği refah günleri burnumuzda tütüyor. Sahte cennet olarak nitelendirilebilen bu zaman dilimi hiç bitmeyecekmiş gibi düşünülüyordu. Siyasi istikrar olduğu sürece sürekli daha fazla zenginleşileceğine inanılıyor, ne olursa olsun tek başına hükümete mahkum olduğumuz geniş kitlelerce kabul ediliyordu. Bugüne geldiğimizde tek başına siyasi istikrarın her şeyin ilacı olduğu savının çok iddialı olduğu kimi kesimlerce dile getirilmeye başlandığı görülmekte. Bu tür soru işaretleri bir yana siyasi istikrar rüzgarının etkisinin görünen gelecekte devam edeceği bilinmektedir. Ancak bu noktadan sonra siyasi istikrar fenomeninin ekonominin üzerinde beklenen etkiyi yapmayabileceği olasılığı karşımıza çıkmaktadır. 2017 nin nasıl gelişeceğini hep birlikte göreceğiz? Hayatın doğal döngüsü geleceğimizi şekillendirecektir, her zaman olduğu gibi...