?>

Tasarrufun iptalinde anonim şirket çıplak pay haczi

Tasarrufun iptalinde anonim şirket çıplak pay haczi

Dr. Mevci ERGÜN

8 yıl önce

2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (Kısaca 'İİK') 277'nci ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz veya iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle, alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve bu sebeple, mal üzerinden cebri icraya devam edilerek tahsilini amaçlar.İİK m. 278, 279 ve 280. madde hükümlerinde, borçlunun aciz veya iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında düzenlenmiştir. Ancak, bu hükümlerde öngörülen iptale tabi tasarruflar sınırlı sayıda olmayıp, örnekseme niteliğindedir. İİK'de, iptale tabi tasarruflar genel olarak tanımlanmış olup, bu tasarrufların hangileri olduğunun tespiti hakimin takdirine bırakılmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.11.1987 tarih, 1987/15 - 380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamında açıklanan inancı, alacaklı tarafından İİK'nın 278, 279 ve 280 inci madde hükümlerinden birine dayanılmış olsa bile, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine dayalı olarak da karar verebilir. Öz bir anlatımla; borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları alacaklılardan mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme amacı ile yapılan tasarruflardır. Anonim şirkette çıplak pay, senede (pay senedi veya ilmuhaber) bağlanmamış olan pay sahipliği olarak tanımlanır. Bu çıplak payın haczi; İİK m.94 hükmüne göre, icra müdürünün hacze karar vermesi, bu kararı anonim şirkete ve ticaret siciline haciz yazıları ile bildirmesi ile gerçekleşir. Şayet anonim şirket pay sahipliği hakkı senede bağlanmış ise, bu durumda senetler fiilen haczedilir.İcra müdürünce haczedilmesine karar verilen, borçluya ait anonim şirketin senede bağlı olmayan payı, o tarihten önce 3. kişilere devredilirse, bu devrin konusu çıplak paydır.Bu durumda, pay sahibi ve devir edilen kişi (3. kişi), tasarruf konusu olan çıplak payı bir başka kişiye (4. kişi) devretse bile, devir eden sıfatı ile İİK m.283/2 uyarınca, tazminatla sorumlu olur. Bu 4. kişi sonradan, çıplak payları borçluya iade etse bile, hem 3. kişi hem de 4. kişinin sorumlulukları aynen devam eder. Bu durumda, iyiniyetli 4. kişiye devredilmiş gibi sorumlu sayılır. Bunun nedeni; pay senetleri 4. kişiye devredilmiş olsaydı hangi sebeple sorumlu tutulacak idi iseler, somut olayda da aynen o sebep bulunmaktadır. Mahkemece davanın bedele dönüştüğü gözetilerek (İİK m.283/2), kati aciz belgesindeki alacaklı sınırlı olarak pay senedi devredilen 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden oldukları da dikkate alınarak, hem bu 3. kişi hem de 4. kişinin payların devir tarihindeki değeri tutarında tazminatla sorumlu tutulmaları gerekir.1Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

1-Yargıtay 17. HD., 15.10.2015, E/K.9767 - 10637 (YKD., C.47, S.6, Haziran 2016, s.1406 vd.)

YAZARIN DİĞER YAZILARI