Bu arada otelin adı Türkçe olmadığı için sık sık unutuyorum.
Tarif üzerine gittiğim Angelacoma Otelinin yerini bulmak için İnegöl-Yenişehir yoluna sapıyorum.Her zaman olduğu gibi birine sormak en güzeli diyorum ve önümde hızlı adımlarla yürüyen, giymiş olduğu tişörtünün arkasında da temizlik işleri yazan 20-25 yaşlarında genç adamın yanına yaklaşıyorum.Kullanmış olduğum arabanın camını sonuna kadar açarak delikanlıya oteli soruyorum.Adresi sormam ile birlikte, delikanlı çok seri bir hareket ile otomobilin sağ kapısının iç tarafındaki düğmeye basıp, kapıyı açar açmaz yanıma kuruluyor.Hayatımda ilk kez hiç tanımadığım birini zorunlu olarak aracıma bindirmiş oluyorum !Önce irkiliyorum sonra kendiliğinden;saniyeler içinde inanılmaz bir samimiyet oluşuyor.Davetsiz yol arkadaşımın, çöp kamyonlarının klasik kokusu olduğu gibi üzerinde Gazla ağabey diyor Otel 3 kilometre uzaklıkta, yolumun üzerinde. Ben de oraya doğru gidiyorum diyor.Ağabey diyor, Benim adım Ali Her akşam saat 6 ila 8 arası karakola imza atmam gerekiyor.Koktuğum ve koltuğunuzu kirlettiğim için de kusura bakmayın...Olur mu Ali... diyorum, Aşk olsun, öncelikle sana söyleyeceklerime yürekten inanmalısın. Ali, belliki yanlış işler yapmışsın, karakola gidiyorsun Evet ağabey, bildiniz ! diyor.Senin üzerindeki koku, yapmış olduğun çok önemli bir mesleğin kokusu. Sen yapmazsan, ben yapmazsam kim yapacak bu işleri?Her insanın bir işi var. Seninki de şehri temiz tutmak.Senin kokun; alın terinin, helal kazancın, emeğin kokusu Ali Sen yapmış olduğun iş ile gurur duy, haram para kazananlar utansın diyorum.Derken karakolun önüne geliyoruz.Ali, oteli elini uzatarak gösteriyor.İşte Angelacoma Oteli diyor.Tam hareket edeceğim, Ali tekrar bağırıyor...Ağabey uzun zamandır böyle güzel laflar işitmemiştim Ağabey, unutmayacağım seni...Ben de seniiii Ali, senin de yolun açık olsun diyorum.Saygılarımla...