Bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (Kısaca 'TMK') 1 inci maddede belirtilen girişilecek her türlü eylemler, 'terör suçu'nu oluşturur. Bu kapsamda, örneğin; 'Suçu ve suçluyu övme' ve 'Bilişim sistemine girme' (TMK m.4/I.a) gibi.Söz konusu suçları işleyenler hakkında ilgili kanunlara göre tayin edilecek hapis cezaları veya adli para cezaları yarı oranında artırılarak hükmolunur. Bu suretle tayin olunacak cezalarda, gerek o fiil için, gerek her nevi ceza için muayyen olan cezanın da yukarı haddi aşılabilir (TMKT m.5/I).Bu durumda; işlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse yukarı haddi aşılmadığı taktirde, üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.215/1 ve TMK m.5/I). Yine, bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye yukarı haddi aşılmadığı taktirde, bir yıl altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.243/1, TMK m.m.5/I).İngiliz Sömürge İmparatorluğunda; online olarak yayımlanmış terör içerikli video seyreden kişilere onbeş yıl hapis cezası verilmesi yolunda yasa çalışmaları yapıldığı yazılı basında yer almaktadır. Örneğin, bomba yapımı talimatı gibi terör unsuru içeren video izleyen kişilere, söz konusu ceza verilebilecektir. İngiliz Sömürge İmparatorluğunda, böylesi bir yasal düzenleme çalışmasının en önemli sebebinin, terör örgütlerinin sosyal medya ortamında yayımladıkları terör içerikli mesajların paylaşılmasının önemli sayılara ulaşması olduğu düşünülmektedir.Bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkesinde yayımlanan bazı yazılı basında; terör örgütü mensupları için 'çevre dostu' algısı veren ya da sair şekilde övücü yazıların varlığı, kimilerinin basın özgürlüğünü perde yaparak, bozgunculuk ateşine adeta odun taşıma görevini üstlendiği görülmektedir. Bu ve benzeri örneklerin çoğaltılması da mümkündür. Tüm terör suçları göz önüne alınarak, konunun incelenmesi ve hukuki değerlendirmesinin yeniden yapılması yerinde olacaktır. Silah üreticilerinin obezite hastalığı ve sömürgecilik anlayışının tutsağı olmuş terör devletleri (Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi); terörün varacağı kıyamet ve mahşerin dehşetini en acı şekilde tatmalıdır. Bu sebeple, bir insanlık suçu niteliğinde olan terör suçlarını işleyenlere, azmettirenlere ve bunlara yardım edenlere, cehenneme sürülecek nitelikte cezalarla tanışmalarına yardımcı olunmalıdır.Sonuç olarak; günümüz dünyasında devletlerin doğrudan savaşmak yerine, terör örgütlerini kullanarak vekalet savaşları yolu ile amaçlarına engel olmanın bir yöntemi de, suç ve ceza uygunluğunun terör suçlarında istisna tutulmasıdır. Bir başka anlatımla, iç hukukumuzda terör suçlarına verilecek cezaların, diğer devletlerde izlenen yaklaşımlar da incelenerek, yeniden düzenlenmesi gerektiği inancındayız.Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızla,