?>

Aidat borcu ve ipotek uygulaması

Aidat borcu ve ipotek uygulaması

Av. Öztürk YAZICI

7 yıl önce

Bir çok apartmanda, sitelerde aidat ödeme konusunda karnesi zayıf mülk sahipleri, kiracılar hep olmuştur. Bu nedenledir ki pek çok kişi site yöneticisi olmaktan imtina eder. Argo deyimle 'neden komşularla papaz' olayım duygusu hakimdir.Ancak sorumluluk realite ve duyguları bu işi pek çoğumuz yaptırmış, pek çoğumuz da bu uğurda epeyce saç baş yolmuştur. Aidatları toplayabilmek için tatlı dil, iletişim, açıklık şeffaflık, alttan alma takip gibi yetenek ve taktiklerin yanında bu yöntem ve yetenekler işe yaramadığında mecburen yasal yol gözüküyor. En can sıkıcı durum da bu.Bir çok apartman veya sitede kat malikleri kurulu'nun usulüne uygun genel kurul toplantısı yapmadığı, yine usulüne uygun işletme projesi 8 gelir gider aidat) kararları alınmadığı için mahkemeler de yöneticiler de bocalıyor. Tabi hukukçuların tavsiyesi site ve apartmanların mutlaka usule uygun toplantı almaları, alınan toplantı kararlarını katılmayanlara tebliğ etmeleri bu yolla da kanunun aidatlara verdiği ekstra hak ve imkanları kullanabilmeleri. Yöneticinin usule uygun alınan kesinleşen genel kurul işletme projesi kararına göre aidatları icra koyma avukat tutma yetkileri var. İcra mahkeme masrafları ile aylık yüzde 5 ekstradan tazminat da cabası. Bir de KMK 22 II ilk cümleye göre İPOTEK KOYMA yetkisi var ki bu hüküm pek bilinmiyor. Açık bir hüküm ve şöyle diyor. 'Kat malikinin borcu kiracı, oturma hakkı sahibi veya başka bir sebebe dayanarak oturan kimseye karşı yapılan takip yoluyla da alınamazsa, mahkemece tesbit edilen borcunu ödemeyen kat malikinin bağımsız bölümü üzerine, varsa yöneticinin yoksa kat maliklerinden birinin yazılı istemiyle bu borç tutarı için, diğer kat malikleri lehine kanuni ipotek hakkı tescil edilir.' KMK 22'nin öngördüğü kanuni ipotek kurma hakkı, olağan ipotek uygulamasından farklı, Buradaki ipotek hakkının 'kanuni ipotek' niteliğinde olması, bunun kurulmasını bir ölçüde kolaylaştırmış görülmektedir. Zira tapu memurunun resmi senet (ipotek sözleşmesi) düzenlemesine gerek bulunmamakta ve varsa yöneticinin, yoksa herhangi bir kat malikinin yapacağı yazılı başvuru üzerine ipotek kurabilmektedir. Ancak, önce yapılacak bir icra takibinin sonuçsuz kalması şartı ile alacağın mahkeme tarafından tespit olunması şartları, bu kolaylığı ortadan kaldırmaktadır. Bu kanuni ipoteğin sırası taşınmaz rehnindeki sıra kurallarına göre belirlenecektir. KMK 22'nin değişik son fıkrasına göre 'Kat maliklerinin, gider borcunu ödemeyen kat maliki veya diğer sorumlulardan olan alacakları önceliklidir'. Burada yer alan 'öncelik' kavramı, temerrüde düşmüş bulunan kat malikinin yahut diğer sorumluların alacaklarının adi alacaklara göre öncelik taşımasını, haciz yolu ile takipte öncelikli olarak yer almasını, malın cebri icra yoluyla satışından elde edilen paranın paylaştırılmasında da önce bu alacağın ödenmesini sağlamaktadır.İşe yaraması dilek ve saygılarımla.

YAZARIN DİĞER YAZILARI